İnsanlık şimdi bu adaleti arıyor!..

Şam’ın fethinde, Hâlid bin Velîd hazretleri, şehrin bir tarafından girdi. Hedefi, o zaman şehrin en büyük kilisesi olan, şimdiki “Emevî Camii” idi.     İslâmiyeti kendilerine ezelî düşman gören Batı için, tarihin şeref levhasına geçmiş ibretlik bir hadise arz edeceğiz bugün sizlere efendim…   Şam’ın fethinde, Hâlid bin Velîd hazretleri, şehrin bir tarafından girdi.…

Devamını oku

Dünyada en mühim şey…

Şerbetçi Baba, Gelibolu’yu nurlandıran bir Allah dostudur.   O devirde genç bir âşık, bu zâtın büyüklüğünü işitip Gelibolu’ya geldi. Maksadı, ziyâret etmekti bu mübârek zâtın kabrini.   Ancak çok aradı.   Kabri bulamadı.   Akşam olunca bir eve misâfir oldu.   Bu zâtın sevdiği biri vardı.   O, bir gece…

Devamını oku

“Hayatta hiç kimseye hased etmedim!”

“Câhillikte ileri olan, sefîhlikte, ahmaklıkta, malını vara yoğa sarf etmekte de ileri olur!”   Germiyânlı Yakûb Efendi Osmanlı âlim ve evliyasının büyüklerindendir. Kütahya’da doğdu. Zamânında bulunan yüksek âlimlerin, sohbet meclislerinde ve derslerinde yetişerek kemâle geldi. İstanbul’a gelerek, Kocamustafapaşa Dergâhında bulunan, Sünbül Sinân hazretlerinin talebeleri arasına girdi. Sünbül Sinân Efendinin vefâtından…

Devamını oku

Fakir babası bir Padişah: Üçüncü Osman Han

Osman Han, fakirlere karşı daima cömert ve şefkatli davranırdı. Tebdil-i kıyafetle İstanbul’da dolaşıp, halkın dertleriyle bizzat ilgilenirdi…       Tarihte bugün (13 Aralık 1754) lll. Osman Han’ın tahta çıktığı tarihtir… Bu vesileyle bir nebze de olsa -kısa bir süre saltanatta kalan- bu mübarek zattan bahsetmek istiyoruz efendim…   Sultan Üçüncü Osman Han, İslam…

Devamını oku

Allahü teâlâ için darılmak

Hubb-i fillah, Allahü teâlâ için sevmek demektir. Buğd-ı fillah ise, Allahü teâlâ için sevmemektir.       Sual: Günah işleyenlere karşı mesafeli durmak, darılmak, dinimiz açısından uygun olur mu?   Cevap: Hicr, menetmek, dostluğu bırakmak, dargın olmak demektir. Günah işleyene, ona nasihat olması niyeti ile hicr eylemek, caizdir, hatta müstehaptır. Bu…

Devamını oku

Kitaplara inanmak imanın şartlarındandır…

Kur’ân-ı kerim, kendinden önceki kitapları tasdik etmiş, fakat onların koymuş olduğu bazı hükümleri kaldırarak, yeni hükümler getirmiştir.       Kitaplara iman; Allah tarafından bazı peygamberlere kitap indirildiğine ve içinde yazılanların tamamen doğru ve gerçek olduğuna inanmaktır… Kitaplara inanmanın imanın şartlarından biri olduğu bilinmelidir.   Her ilahi kitap bir peygamber…

Devamını oku