Birbirimizi ne çok sevmiştik…

Birbirimizi ne çok sevmiştik…  “Benimle gelecekle ilgili sohbetler ediyordu. Garibimin en büyük hayali şehirde yaşamaktı…”   Evime katkı sağlamak için beni hâli vakti yerinde bir adamın yanına çobanlığa verdiler. Yedi yedi sene o adamın çobanlığını yaptım. Onun benimle yaşıt bir de kızı vardı. Büyüyorken hâliyle gönlümüz birbirimize düştü be ya… Benim ona…

Devamını oku

İnsanlar, birlikte yaşamayı unuttu!

İnsanlar, birlikte yaşamayı unuttu! Yardımlaşmayı unuttuğumuz için yapayalnız kaldık. Hayvanlar bile kendi cinsinden olup da yardıma muhtaç olana yardım ederler. Yardımlaşma olmayan bir hayatın, ne tadı vardır ve ne de değeri…   İnsanlar, yaratılış itibariyle yalnız yaşayamazlar, birbirlerine muhtaçtırlar, birlikte yaşamaya mecburdurlar… Evlilik hayatı insanların çoğunun tercih ettiği hayat tarzıdır. Yalnızlıktan…

Devamını oku

“Üstüne düşmedik vazifeye karışma!”

“Üstüne düşmedik vazifeye karışma!” Ragıp Baba, bir ah çekerek başladı anlatmaya: “Ben daha on yaşındayken öksüz kalmış biriyim…”   Ragıp Baba, o yaşına rağmen o kadar hızlı bir şekilde elinde kocaman bir merdivenle geri döndü. Bir elinde de kocaman uzun demir çubuklar vardı. Yirmilik delikanlı gibi yukarıya çatıya çıktı. Ve benim bir…

Devamını oku

Kötü arkadaşlardan sakın!

Kötü arkadaşlardan sakın! İstanbul’da yetişen velilerden Abdülehad Nuri hazretleri devrinde vezirlerden biri, bir kese “altın” alıp hediye etti bu büyük veliye. Sonra da böbürlendi. İçinden “Bu kadar kıymetli hediyeyi kimse veremez” dedi. Büyük veli bunu sezdi. Ve o vezire; “Bu altınları verdim diye mi böbürleniyorsun. Bunlar; bizim gözümüzde topraktan farksızdır” buyurdu. Sonrası malum……

Devamını oku

Talak, nikâh bağını çözmektir

Talak, nikâh bağını çözmektir Talak, Müslüman bir erkeğin hanımını, dinen boşaması yani nikâh bağını çözmek demektir.   Sual: Halk arasında, zaman zaman “hanımına üç talak verdi” diye ifadeler kullanılıyor. Talak vermek ne demektir, nerede ve niçin kullanılır? Cevap: Talak kelimesi, lügatte yani sözlük anlamı itibarı ile, bağlı bir şeyi çözmek demektir. Müslüman bir…

Devamını oku

Sahâbe-i kiramın hepsi müctehid idi

Sahâbe-i kiramın hepsi müctehid idi Sahâbe-i kiramın her biri müctehid olup, açıkça bildirilmeyen meselelerde kendi rey ve ictihâdlarına göre amel ettiler.   Fenârîzâde Mehmed Efendi Osmanlı âlimlerindendir. İlk Şeyhülislam Molla Fenârî hazretlerinin torunudur. 877 (m. 1472)’de İstanbul’da doğdu. Zamanın meşhur âlimlerinden ilim tahsil etti ve talebe yetiştirdi. 929 (m. 1523)’de…

Devamını oku