Bir Van seyahati…

Bir Van seyahati… “Merhum babam Van müftüsü iken Gevaş halkıyla çok alakadar olur, işlerini hallederdi…”   Uzun zamandır memleketim olan Van’a gitmemiştim. Bu sene amcaoğlu ve eniştem olan Kazım Ağabey ile gitmeye karar verdik. Çoluk çocuk iki araba yola çıktık. Bir gece Ankara’da, aile dostlarımız bırakmayınca iki gece Malatya’da bir…

Devamını oku

Kibrin alâmetlerini bilmek lâzımdır…

Kibrin alâmetlerini bilmek lâzımdır… Çok kimse, kibirli olduğunun farkında değildir. Kibrin alâmetlerini bilmek lâzımdır. Mesela kendisi için ayağa kalkılmasını seven kibirlidir.     Abdullah bin Ebü’l-Hasen Cübbâî hazretleri Hanhelî mezhebi fıkıh âlimlerindendir. 521 (m. 1127)’de Lübnan’da Trablus’ta doğdu. 605 (m. 1208)’de İran’da İsfehan’da vefât etti. Bir dersinde buyurdu ki: Çok kimse,…

Devamını oku

Resimli elbise giymek

Resimli elbise giymek Üzerinde suret, yani insan veya hayvan resmi bulunan elbise ile namaz kılmak tahrimen mekruhtur.   Sual: Gömlek ve benzerleri üzerinde resim bulunmasının ve böyle olan giysilerle namaz kılmanın dinimiz açısından bir mahzuru var mıdır? Cevap: Üzerinde suret, yani insan veya hayvan resmi bulunan elbise ile namaz kılmak…

Devamını oku

“Sana vasiyetim şudur ki!..”

“Sana vasiyetim şudur ki!..” Bağdat’ta yaşayan Abdurrahman Tafzunci hazretlerinin vefatı yaklaştığı zaman oğlu, kendisine vasiyette bulunmasını istedi. O da “peki” dedi. Ve ona hitaben; “Ey oğlum! Sana vasiyetim şudur ki; Şeyh Abdülkâdir-i Geylani hazretlerine karşı her zaman saygı ve hürmetini muhafaza edip emirleri üzere hareket edesin ve hizmetinden asla ayrılmayasın”…

Devamını oku

Edep ve terbiyeye dair birkaç cümle…

Edep ve terbiyeye dair birkaç cümle… Evliyânın büyüklerinden Ebû Abdillah-ı Rodbârî (rahmetullahi aleyh) buyurdu ki: “Edebe riâyet etmeksizin evliyâya hizmet eden kimse helâk olur. Ondan istifâde edemez.”   Âlim ve velîlerin en büyüklerinden olan İmâm-ı Rabbânî (kuddise sirruh) “Edebe riâyet etmeyen hiç kimse, Allah’a kavu­şamaz, yani velî olamaz. Dîn büyüklerinin yolu baştan sona edeptir. Na­mazın…

Devamını oku

Yoldan aldığımız meçhul adam!..

Yoldan aldığımız meçhul adam!.. Gaziantep’e hareket ettik. Bir yol ayrımında nur yüzlü biri “Maraş’a gideceğim, ancak param yok” dedi…     1950’li yıllardı… Ortaokulda okuyordum. Yaz aylarında da amcam ile babamın ortak çalıştırdıkları otobüste muavin olarak Kahramanmaraş’a gidip geliyordum. Otobüsümüz Gaziantep-Kahramanmaraş hattında çalışmaktaydı. Bir gün Gaziantep’e hareket ettik. Yolda her zaman yolcu oluyor, hatta “indir-bindir” ile…

Devamını oku