“Nice fıkıh bilenler var ki!”

“Nice fıkıh bilenler var ki!” Resûlullah efendimiz buyurdu ki: “Nice fıkıh bilenler fakîh değildir. Nice fıkıh bilenler vardır ki, öğrendiği kimseden daha fakîhdir.”    Hasan Ramehürmüzî hazretleri büyük hadîs âlimlerindendir. 360 (m. 970)’da İran’da Ramehürmüz şehrinde vefât etti. El-Muhaddis-ül-fâsıl beyn-er-râvi ve’l-vâî adlı eseri usûl-i hadîs sahasında yazılmış ilk kitaptır. Bu eserde yazdığı…

Devamını oku

“Dua edin de oğlum eve dönsün!”

“Dua edin de oğlum eve dönsün!” Bağdat velilerinden Maruf-i Kerhi hazretleri devrinde bir “çocuk” bir işi için evinden çıkmış, fakat geri dönmemişti bir daha. Babası yoktu… Annesi ağlıyordu! Bir an önce oğluna kavuşturması için dua ediyor, Rabbine yalvarıyordu. Nihayet Maruf hazretlerini hatırladı… Kapısına gitti. Ve ağlayarak; “Efendim, dua edin de…

Devamını oku

İmansız ölmekten çok korkmalıdır!..

İmansız ölmekten çok korkmalıdır!.. Çok kıymetli mücevheri olan, onu çaldırmaktan çok korkar. Mücevherleri çaldırmamak için açığa koymaz. En gizli yere saklar. İman bundan daha mı az kıymetli?       İmanın sahih ve makbul olmasının şartları-8-                                Mü’minin en büyük arzusu, son nefeste imanla…

Devamını oku

Ne olduğunu bile anlamadım!..

Ne olduğunu bile anlamadım!.. “Pazarcılar birbirine girdi. O ona, o ona ellerinde sopa bıçak ne varsa saldırmaya başladılar…”     Annemle birlikte pazar yerinde bir domates tezgâhının önüne gelmiştik. Ön tarafa güzel domatesleri dizmişti pazarcı… İki kilo domates istedi, “iyilerinden olsun kardeşim?” diye de tembih etti annem. Pazarcı kese kâğıdını aldı…

Devamını oku

Hilmin ve yiğitliğin en yükseği!..

Hilmin ve yiğitliğin en yükseği!.. Kişinin kendisine zulmedeni affetmesi, hilmin (yumuşaklığın) ve şecaatin (yiğitliğin) en yükseğidir. Kendisine vermeyene vermek, cömertliğin en yükseğidir.   Hüseyin Râgıb İsfehânî hazretleri Meşhûr tefsîr ve nahiv âlimidir. İran’da İsfehan’da doğdu. 502 (m. 1108)’de vefât etti. Râgıb-i İsfehânî’nin yazdığı ez-Zeria ilâ mekârim-iş-şerîa’dan bazı bölümler: Nefsin temizlenmesi,…

Devamını oku

“Beddua değil de dua edelim!”

“Beddua değil de dua edelim!” Bağdat evliyasından Maruf-i Kerhi hazretleri, bir gün Dicle kenarında bazı talebeleriyle oturuyordu ki, o sırada bir “kayık” belirdi ileride. İçinde birkaç genç, içki içip taşkınca saz çalıp yaygara yapıyorlardı. Talebeler üzüldüler! Hocalarına gittiler. Ve “Efendim şunlara bakın… Bir beddua etseniz de şu denizde boğulup gitseler”…

Devamını oku