“Kabirdekiler birbirlerini ziyaret ederler…”

“Kabirdekiler birbirlerini ziyaret ederler…” Hadîs-i şerîfte buyuruldu ki: “Biriniz din kardeşinin cenâze işlerini görürse, kefenini güzel yapsın! Çünkü onlar, kabirleri içinde birbirlerini ziyaret ederler.”   Dürrîzâde Seyyid Abdullah Efendi 131. Osmanlı Şeyhülislamıdır. 1182 (m. 1769)’da İstanbul’da doğdu. Medrese tahsilinden sonra İstanbul Kadılığı, Anadolu Kazaskerliği ve Nakibüleşraflık vazifelerine; nihayet 1808’de Şeyhülislamlığa tayin edildi.…

Devamını oku

İmanın sureti ve hakikati vardır

İmanın sureti ve hakikati vardır “İslam dininin bir sureti, bir de hakikati, özü vardır. Sureti, önce iman etmek, sonra, Allahü teâlânın emirlerine ve yasaklarına uymaktır.”   Sual: Din kitaplarında, imanın da, ibadetlerin de hem sureti hem de hakikati var deniyor. Bu ne demektir ve imanın, ibadetlerin suretine kavuşanlar da ahirette…

Devamını oku

“Müjdeler olsun yâ Resûlallah!”

“Müjdeler olsun yâ Resûlallah!” Ölüm meleği hazreti Azrâil, Resûlullah efendimize cevâben dedi ki: “Müjdeler olsun yâ Resûlallah! Ben her bir mümine rıfk ve yumuşaklıkla muamele ederim.”     Ekin ekme, tohum atma yeri dünyadır. Ekin ekmeden mahsul beklemek, akıllı kimsenin yapacağı iş değildir. İnsanın, öldükten sonra Allahü teâlâya ibâdet etmesi mümkün…

Devamını oku

Hakiki imana kavuşan kimseler

Hakiki imana kavuşan kimseler “Evliyâm kubbem (örtüm) altındadır. Onları benden başkası tanımaz. Bunların hâlleri, halkın anlayışlarına sığmaz.”   Cüneyd Kâyinî hazretleri hadîs, tasavvuf ve fıkıh âlimidir. 462 (m. 1069)’da İran’da Kâyin’de doğdu. 547 (m. 1152)’de Afganistan’da Herat’ta vefât etti. Bir dersinde buyurdu ki: Kalp Allahü teâlânın evidir. Dâvûd aleyhisselâm, “Yâ Rabbî! Seni…

Devamını oku

Aklın ermediği şeyler çoktur!..

Aklın ermediği şeyler çoktur!.. İnsan, sahip olduğu nimetleri az görür, daha çok olsun ister; ancak aklının artması için dua edenler azdır. Akıl taksim edilirken en büyüğünün kendisine verildiğini zanneder!   İlimler; fen bilgileri ve din bilgileri olarak ikiye ayrılır. Din bilgileri yalnız nakil ile anlaşılır. Bunların kaynağı Kur’ân-ı kerim ile…

Devamını oku

Televizyon ve radyodan Kur’ân dinlemek

Televizyon ve radyodan Kur’ân dinlemek Televizyon veya radyoda Kur’ân-ı kerim dinleyen kimse de, bir iş yapmamalı, konuşmamalıdır…   Sual: Televizyon veya radyoda okunan Kur’ân-ı kerimi dinlerken, saygılı olmak için ne şekilde hareket etmelidir, nasıl dinlemelidir? Cevap: Televizyon veya radyoda Kur’ân-ı kerim dinleyen kimse de, hiç olmazsa, televizyonu, radyoyu yükseğe koymalı, bir…

Devamını oku