“Bu koku, cennet kokusudur!”

“Bu koku, cennet kokusudur!” İbrahim Gülşeni hazretlerinin oğlu Ahmed Hayali, babasından otuz yedi sene sonra vefat etti… İbrahim Gülşeni’nin türbesine defnedildi. Kabrini kazıyorlardı. Güzel bir koku yayıldı… Gönül ehli olanlar “Bu koku, cennet kokusudur” dediler. Birisi o kabre indi. Çıkıp şöyle anlattı: İbrahim Gülşeni’nin kabrini açtım. Aradan “otuz yedi” sene geçmesine rağmen…

Devamını oku

Delirecek gibi oldum!..

Delirecek gibi oldum!.. “Delirecek gibiydim. Varlık ile yokluk arasında gidip geldim bir an… Çünkü babam hayatta ve ayaktaydı.”   Asansörde karşılaştığımız amcam “doktorlar ümit vermiyor” demişti. O an 18 senelik hayatım bir anda anlamsızlaştı. Gözümün önünden hızlı bir film şeridi gibi geçti. Kelimelerle tarifi olmayan bir boşluğa düşüverdim… Asansör kapısının…

Devamını oku

“Sen, Resûlullahın dert ortağı idin…”

“Sen, Resûlullahın dert ortağı idin…” “Yâ Ebâ Bekr! Sen, Resûlullahın sevgilisi, arkadaşı, dert ortağı, sırdaşı ve müşaviri idin. Önce İslama gelen sensin. Senin îmânın, hepimizin îmânından daha saf oldu.”   Abdüsselâm Lekânî hazretleri Mâlikî fıkıh âlimlerindendir.  971 (m. 1564)’de Mısır’da Lekâne köyünde doğdu. 1078 (m. 1668)’de orada vefât etti. Buyurdu ki:…

Devamını oku

İnkârda, inat ve ısrar etmek!

İnkârda, inat ve ısrar etmek! Küfür, inkâr olduğunu bilerek, inat ederek, kâfir olmayı tercih etmeye, küfr-i inâdî denir.   Sual: Din kitaplarında, küfr-i inâdî diye bir tabir geçmektedir, bu ne demektir? Cevap: Küfür, inkâr olduğunu bilerek, inat ederek, kâfir olmayı tercih etmeye, küfr-i inâdî denir. Bu hâl, kibir sebebiyle, malı,…

Devamını oku

“Niyet ettiğin şey güzeldir”

“Niyet ettiğin şey güzeldir” Sultan Hasan’ın devlet adamlarından “iki kişi” İbrahim Gülşeni hazretlerini ziyarete geldiler. Onları içeri aldı. Hâl hatır sordu. Sonra birine bakıp “Niyet ettiğin şey güzeldir, fakat buradaki malından değil, köyden gelecek olandan ver” dedi. Sonra öbürüne baktı. Ve kızgın olarak; “Niçin gusletmeden buraya geldin? Kalk git, gusül…

Devamını oku

Ah canım babam…

Ah canım babam… “Babasızlığın ne olduğunu babasız olanlara sorun… Onu kaybetmekten çok korkuyordum!..”   İstanbul Üniversitesinde öğrenciyim. Evimiz de Beylikdüzü’nde. 16 Kasım 2015 günü, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’nden akşam saatlerinde okuldan çıktım. Evime gitmek üzere toplu taşıma araçlarından birine bindim. İçimde bir sıkıntı var. Babamın hastalığına çok üzülüyorum. Öğrenciyim elimden bir…

Devamını oku