Asıl kerâmet, İslâmiyete tam uymaktır!

İstanbul-Eyübsultan’da medfun bulunan büyük velî Mevlânâ Seyyid İbrâhim hazretleri bir gün;   “Kardeşlerim! Kendinizi vermeye alıştırın. Çünkü bize kalacak olan, verdiğimizdir” buyurdu.   Sonra şunu anlattı: Bir Kurban Bayramı günü, Resûllullah Efendimiz dışarıdan eve geldi. Âişe vâlidemize;   “Kurban etini ne yaptın?” diye sordular.   Cevâben;   “Hepsini dağıttım, iki kürek kemiği bize kaldı” diye arz etti.…

Devamını oku

Müslüman, yeme içme adabını bilmelidir!..

Yiyince doymayı, içince kanmayı, Allahü teâlâdan bilmek ve helâlinden yiyip içmek farzdır.       İbrâhim Cimmenî hazretleri Mâlikî mezhebi fıkıh âlimidir. Tunus’ta Cimmâne’de doğdu. Küçük yaşta ilim tahsiline başladı. Sonra Kâhire’ye de ilim öğrenmek için giden Cimmenî, orada dokuz sene kaldı. Ezher’in ileri gelen âlimlerinden ders aldı. Dönüşünde Cerbe adasında yerleşti…

Devamını oku

Bozuk itikatlı kimselere aldanmamak için!..

“Allahü teâlâ yarattıklarına benzemez. O, mekândan münezzehtir. Yani bir yerde, aşağıda, yukarıda değildir. Her şeyi ve her yeri yaratan Odur…”           Büyük İslam âlimleri, zamanlarındaki bozuk itikatlı kimseleri susturmak ve halkın iman bilgilerini korumak için çok kıymetli eserler yazmışlardır. İnanmamız gereken doğru imanı, yani Ehl-i sünnet itikadını…

Devamını oku

Evlât, ya yüz akı olur ya da yüz karası!.. 

Hayırlı evlât sahibi olabilmek için erkek, saliha bir hanımla evlenmeli, hanımlar da salih bir erkekle hayatını birleştirmelidir.       Hayırlı evlât yetiştirmek insanın en büyük gayesi olmalıdır. Mukaddes değerlerimizin muhafazası onlarla mümkündür. Bizden sonra hayatımızı onlar devam ettireceklerdir. Bizim yerimize onlar geçecek. Ya bizim yüz akımız veya yüz karamız…

Devamını oku

Bütün peygamberler aynı şeyi söylemiştir

“Lâ ilâhe illallah” demek, ibâdet olunacak, Allahü teâlâdan başka hiçbir şey yoktur, demektir.       Abdülkâdir Cibâlî hazretleri Mâlikî mezhebi fıkıh âlimidir. Tunus’ta doğdu. Küçük yaşta ilim tahsiline başladı. Zeytûne Medresesi müderrislerinden ilim öğrendi. Birçok ilimde yüksek derecelere kavuştu. Cibâlî, ilim tahsilini tamamladıktan ve icâzet (diploma) aldıktan sonra, birçok yerde…

Devamını oku

Altın yüzük, fakirlere mi yasaktır?

Resulullah Efendimiz, erkeklere altın yüzüğü yasak ederken, sebebini de bildirmiştir.       Sual: Bazı kimseler; “Eshab yani ilk Müslümanlar fakir oldukları için, kendilerine altın yüzük takmaları yasak edildi. Zengin olanların takması ise caizdir” demektedirler. Böyle bir şey var mıdır, bu sözler doğru mudur?   Cevap: Böyle söyleyenlerin bu sözleri, hiçbir…

Devamını oku