Hediyeni kabul ettim

Zeyneddîn-i Hafî hazretleri anlatıyor: Eshâbtan bir hanım, bir gün hediye olarak bir kap bal gönderdi Efendimize. Peygamberimiz aleyhisselâm kabul buyurup, kabını iâde ettiler. Ancak kap, dolu olarak ulaştı o hanıma. Kadıncağız anlıyamadı.Çok üzüldü. Hatta ağladı.Zîra kabul edilmediğini zannetmişti. Derhal Efendimizin huzûruna koşup; “Yâ Resûlallah! Hediyemi kabul etmediniz mi?” diye sordu.Efendimiz;“Hediyeni…

Devamını oku

Esselâmü aleyke!

Peygamber Efendimizin bin mûcizesi vardır. Ağaçla taşla konuşur, melekle söyleşirdi. Bir gün; yolda yürürken müşriklerden bir kadınla karşılaştı. Kucağında da yeni doğmuş bir “bebek” vardı kadının. Tam Resûlullah’ın yanından geçiyordu ki, fevkalâde bir şey oldu.Bebek konuştu.Büyük insan gibi;“Esselâmü aleyke yâ Resûlallah!” diyerek selâm verdi Efendimize.Efendimiz durdular; “aleyküm selâm!” buyurdular.Kadın da…

Devamını oku

Mühim bir haberim var!

Abdurrahmân bin Avf “radıyallahü anh”, îmân etmeden önce Yemen’e ticârî seyahatler yapıyor ve genellikle Humeyrî adında bir kimsenin evine misâfir oluyordu. Yine onun evinde misâfir idi ki, Humeyrî mânâlı mânâlı bakıp;“Yâ Abdurrahmân! Sana mühim bir haberim var” dedi.“Hayırdır ne haberi?”“Bir Peygamber çıktı.”“Mekke’de mi?”“Evet. Yeni bir din getirdi. Halkı, tek Allaha…

Devamını oku

Resûlullah, mütevâzı idi

Bâbâ Hasan Ebdâlî hazretleri anlatıyor: Allahın Sevgilisi gâyet edebli ve mütevâzıydı. Herhangi bir Müslümânla müsâfaha ettiğinde, o kişi elini çekmedikçe mübârek elini ondan ayırmazdı.Yüzünü çevirmedikçe, O da çevirmezdi.Bir kimsenin yanında oturacak olsa, iki diz üzerine otururdu. Fahr-i kâinât Efendimiz sabah namâzını mescitte kıldırıp dışarı çıktığında, Medîne çocukları başına üşüşür, su…

Devamını oku

Bugün çok açım!

Efendimiz aleyhisselâm, evlerinde otururken hazret-i Ebû Bekir gelip; “Yâ Resûlallah çok açım” diye arzetti.Efendimiz sükût ettiler. Az sonra hazret-i Ömer gelip arzetti.“Yâ Resûlallah karnım çok aç”.Ona da bir şey buyurmadılar. Az sonra hazret-i Alî gelip arzetti:“Çok açım yâ Resûlallah”.Efendimiz, çok sevdiği bu üç sahâbîsinin hâline çok üzüldüler. Çünkü ikram edecek…

Devamını oku

Dört melek geldi

Müşrikler, Safâ tepesinde Resûlullah Efendimizi üzdüklerinde, Hak teâlâ dört melek göndermişti kendisine. Önce biri tanıttı kendini: “Ben, denizlere müvekkelim yâ Resûlallah. Emret, seni üzen bu kavmi suya garkedeyim”.Cevap tek cümleydi:“Lâ havle velâ kuvvete illâ billah!”Yâni kuvvet ve kudret sâhibi, yalnız Allahü teâlâdır.İkincisi tanıttı kendini:“Ben rüzgâra müvekkelim. İzin ver, Mekke’yi, içindekilerle…

Devamını oku