Hazret-i Peygamberin Türbesindeki tek kişilik kabir yeri kime ayrıldı?

Hazret-i Peygamber’in kabri, iç içe iki duvarla çevrili ve üzeri örtülü bir türbenin içindedir. Kapısı yoktur. İçeri girilmesi mümkün değildir. Resmi de yoktur. Eski kaynaklarda anlatıldığına göre, etrafı taş dizili toprak kabirdir. Yapıldığında hafif bombeli ise de, zaman içinde düzleşmiştir. Üç dost bir arada İslâm tarihinde ilk yapılan türbe, Hazret-i…

Devamını oku

Osmanlı pasaportunun itibarlı olduğu günler!

Günümüzde Osmanlı Devleti’nde halkın teb’a olduğunu söylemek moda oldu. Teb’a ile modern vatandaşlık arasında mühim farklılıklar varmış. Cumhuriyetten sonra teb’alıktan vatandaşlığa geçilmiş. Halbuki tâbiyet ile vatandaşlık arasında fark yoktur. Teb’a ile vatandaş da aynı mânâya gelir. Vatandaş, bir devletin kanunlarına uyma sözü veren; mukabilinde temel hak ve hürriyetleri üstün otorite…

Devamını oku

Her yiğidin bir yoğurt yiyişi vardır

Bir Alman profesör “Türklerin medeniyete hiç katkısı olmasa, yoğurdu bulmaları yeter” demiş. Efsaneye göre yoğurt yapmayı ilk defa bir melek Hazret-i İbrahim‘e öğretmiş. İlmî tedkikler yoğurdun Türk buluşu olduğunu söyler. İsmi bile yoğurmak menşeindendir. Sütün, yoğrulmuş hâlidir. Dünya lisanlarına da bu isimle geçmiştir. Katık da derler. Turfan vadisinde Uygurlara ait…

Devamını oku

Denenmiş bir sadakat

Mustafa Kemal Paşa, 1918’de Suriye cephesinin çökmesi üzerine ordusunu bırakıp İstanbul’a geldiğinde Divan-ı Harb‘e çıkarılarak kurşuna dizilecekken, bunu Harbiye Nâzırı Fevzi Paşa engellemiş; M. Kemal’in Enver Paşa aleyhdarlığını bilen İttihadcı düşmanı padişah da arka çıkmıştır. Buna benzer bir hâdise Sakarya Harbi öncesinde, ordusu mağlup olan İsmet İnönü için bahis mevzuu…

Devamını oku

Kuzu paşa mı, kurt paşa mı?

Mareşal Fevzi Çakmak, Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk genelkurmay başkanıdır. Rumelikavaklı Mustafa Fevzi, Babası Limnili Sırrı Bey de topçu miralayı idi. Arnavut asıllı olduğu söylenir. 1876’lı olduğuna göre Mustafa Kemal’den 5 yaş kadar büyük ve kıdemlidir. İttihad ve Terakki Cemiyeti‘nin Mitroviça şubesinde faaliyet göstererek yükselmiştir. Cesur ve itaatkâr bir asker olarak tanınmış;…

Devamını oku

Osmanlı armasının sırrı

Arma âdeti, Haçlı Seferleri sırasında başladı. Şövalyeler, kendi müfrezelerini ayırabilmek için muayyen bir arma altında bulundururdu. Zamanla devlet, hükümdar, asil aile, şehir, hatta tarikat, üniversite, kulüp, meslek ve loncalara ait alâmet-i fârika hâline geldi. Arma, evvelâ bayraklarda, sonra kalkanlarda kullanıldı. Arma, zaten silah demektir. Sonradan elbise, miğfer, eşya, hatta ev…

Devamını oku