Demokrasi de çeşit çeşit…

İnsanın bulduğu en iyi hükümet sisteminin demokrasi olduğu münakaşa kabul etmez bir hakikattir. Demos+kratos=halkın hâkimiyeti demektir. Halkın topluca rey vererek idareye katıldığı doğrudan demokrasi bugün yalnızca İsviçre’de tatbik ediliyor. Artık halkın temsilcilerinin devleti idare ettiği temsilî demokrasi yaygındır. Temsilî demokrasinin de nasıl işleyeceği sualine dört ayrı cevap verilmiştir: PARLAMENTER SİSTEM…

Devamını oku

Mihrümah Sultan Câmiinin sırrı

Mihrümah Sultan, Kanunî Sultan Süleyman’ın sevgili hanımı Hürrem Sultan’dan dünyaya geldi. Beş oğlanın da biricik kızkardeşidir. Gerçi padişahın bir kızı daha vardı: Tasasız Râziye Sultan. Dünyadan yüz çevirmiş bu hanım, aynı zamanda süt amcası olan meşhur veli Yahya Efendi’ye bağlıydı. Genç yaşta vefat etti. Türbenin hemen girişinde medfundur. OSMANLILARIN “HALA…

Devamını oku

Câmi satılır mı demeyin!

Adnan Menderes zamanında Karaköy’den Kınalıada’ya nakledilmek üzere sökülen ve şimdi nerede olduğu bilinmeyen fevkalade zarif Tahtalı Cami. 1935’te yıktırılan Heybeliada Camii. Askerî koğuş olarak kullanılan bir cami. 1950’den evvel İstanbul suriçinde sadece üç câmi açıktı: Süleymaniye, Bayezid ve Fatih. Diğerleri başka maksatlarla kullanılırdı. Sultanahmed Câmii, başka yer kalmamış gibi, asker…

Devamını oku

5’inci mevsim: Lâle Devri

Osmanlı, sanayi inkılâbına girişiyor 1730‘daki Patrona darbesine kadar devam eden 12 yıllık bu devirde padişah Sultan III. Ahmed idi. Tahttan indirilen ağabeyi Sultan II. Mustafa’nın yerine geçmişti. Yakışıklı, kültürlü ve zevk-i selim sahibi bir padişahtı. Hattat ve şairdi. Gerçi büyük bir asker, atak bir devlet adamı değildi. Ama günümüzün Avrupa…

Devamını oku

Haleb orda ise arşın burada!

İngilizler, daracık meclisinden soldan trafiğine kadar her şeyde “elden ayrıksı” oldukları gibi, ölçüleri de başkalarınkine benzemez. Onlar gibi bir imparatorluk olduğu için, Osmanlıların da kendilerine has ölçüleri vardı. Eski fıkıh kitaplarında geçen bazı ölçüler ise çok eskilerden kalmadır. İngilizler kimseye benzemeyen bu ölçülerinden hiç gocunmazken, Türkiye, 1931 senesinde kaç asırlık…

Devamını oku

Anadolu’nun has çiçeği: Lâle

KANI YERDE KALMADI Lâlenin bir de efsanesi vardır. Ferhat, âşık olduğu Şirin’in öldüğü haberini alır. Kendisini öldürür. Akan kan toprağa düşünce, bir çiçek hâlini alır. Kırmızı yapraklar Ferhat’ın ateşini, dibindeki siyah kısım ise yanarak kömür hâline geldiğini ifade eder… Çiçek seven bir millet idik. Bahçedekilerle iktifa etmez; evlere, cam önlerine…

Devamını oku