Mazlum kazanır, zâlim ise kaybeder

İnsan ömrü, dünyânın ömrüne nazaran sahrada esen bir rüzgâr gibidir. Bu çok kısa hayatta, acı günler de, tatlı günler de olur. Ama hepsi de geçer gider. Zâlimin zulmü de geçer. Fakat zâlimin zulmü, mazlûmun boynunda asılı kalır. Zira âhırette mazlûma; “Onlar o zaman güçlüydü, sen zayıftın. Onlardan geçti ama senden…

Devamını oku

Bu dîni, fâcirlerle de kuvvetlendirir

Önceki asırlarda gelen İslâm âlimleri, kendilerine sorulan suâllere, fıkıh kitâplarından cevâp bulup, suâl edenlere bunları söylerlerdi. Sonradan gelen, önceki âlimleri anlayamıyan ve onları inkâr edenler ise, kendi noksan akılarına gelenleri söyleyerek suâl sâhiplerini aldatmakta ve onların Cehenneme gitmesine sebep olmaktadırlar. Bunun içindir ki, Peygamber efendimiz; (Âlimlerin iyisi, insanların en iyisidir.…

Devamını oku

İlim varsa İslâmiyet de vardır

İslâmiyyet, ilmin tâ kendisidir. Kur’ân-ı kerîmin birçok yeri, ilmi emretmekte, ilim adamlarını övmektedir. Zümer sûresinin 9. Âyet-i kerîmesinde meâlen; (Bilen ile bilmeyen hiç bir olur mu? Bilen elbette kıymetlidir) buyurulmaktadır. Peygamber efendimizin ilmi öven ve teşvîk buyuran sözleri o kadar çoktur ve meşhûrdur ki, gayr-i müslimler dahî bunları bilmektedir. İhyâ-ül-ulûm…

Devamını oku

Sıkıntılara dayanmak lâzımdır

Bu dünyâ, imtihân yeridir. Burada hak, bâtıl ile; haklı, haksız ile karışıktır. Allahü teâlâ burada, sevdiklerine sıkıntılar, belâlar vermeseydi, yalnız düşmanlarına verseydi, dost, düşmandan ayrılır, belli olurdu. İmtihânın faydası kalmazdı. Dostlarını mihnet ve belâ içinde göstererek, düşmanlarının gözünden saklamıştır. Ankebût sûresinin 2. âyet-i kerimesinde meâlen; (İnsanların, îmân ettik demekle bırakılmayarak,…

Devamını oku

İtaât etmeden, ni’mete kavuşulmaz

Herhangi bir kimse, Allahü teâlâya îmân etmedikçe, Onun emirlerini, beğendiği, iyi şeyleri yapmadıkça ve yasak ettiklerinden sakınmadıkça, rahmetine kavuşamaz. Çünkü Kur’ân-ı kerimde bir âyet-i kerîmede meâlen; (Allahın rahmetine kavuşmak isteyenler, emirlerini yapsınlar) buyurulmaktadır. Peygamber efendimiz de buyuruyor ki: (Müslümânlık beş şey üzerine kurulmuştur: Birincisi, Allahü teâlâya ve Muhammed aleyhisselâmın Onun…

Devamını oku

Ecel, onu buraya getirecektir!..

Ecel, ileri ve geri gitmez. İnsanın ömrü değişmez. Çok olur ki, kaçmak ölüme sebep olur. Her insanın eceli için yazılmış, takdir edilmiş bir vakit vardır. Ecel geldiği zaman, feryat etmek, üzülmek faydasızdır. İnsanın ömrü, her ân geçmekte, ecel ise yaklaşmaktadır. Verilen bu kısa zamanı, fırsatı, yerinde kullanmalıdır. İmâm-ı Gazâlî hazretleri,…

Devamını oku