İhlâssız amel kalp para gibidir!..

İslâmiyyetin temeli, ilim, amel ve ihlâs olmak üzere üçtür. İlim, Ehl-i sünnet âlimlerinin kitâplarından öğrenilir ve bu ilme uygun olarak amel edilir. İlimde ve amelde de, ihlâs sâhibi olmalıdır. İhlâs ise, ilmin ve amelin Allah rızâsı, Allah sevgisi ile olması, mal, mevki ve şöhret için olmamasıdır. İhlâs, ibâdetleri, Allahü teâlâ…

Devamını oku

İnsanlar uykudadır, ölünce uyanırlar

Bu dünyâ, geçici bir konaktır, âhırete nazaran zindân gibidir, bir görünüştür. Gölge gibi, yavaş yavaş çekilmekte ve geçip gitmektedir. Hadîs-i şerîfte;(İnsanlar uykudadır, ölünce uyanırlar) buyuruldu. Dünyâ hayâtı, rü’yâ gibidir. Ölüm uyandırıp, rü’yâ bitecek, hakîkî hayât başlayacaktır. Cân vermek acısı, dünyâ acılarının hepsinden dahâ acıdır. Fakat, âhıret azâblarının hepsinden dahâ hafîftir.…

Devamını oku

İnsan demek, muhtâç demektir

İnsan, medenî olarak yaşamak için yaratılmıştır. Medenî olarak yaşayabilmesi için de, başkalarına muhtâçtır. İnsanlar dünyâya, yalnız yiyip içmek ve giyinip süslenmek için gönderilmediler. İstediklerini toplamak, sevdikleri şeylerle keyiflenmek ve oynayıp zevklenmek için yaratılmadılar. İnsanların yaratılması, Allahü teâlâya karşı aşağılığını, gücü yetmezliğini, muhtâç, zavallı olduğunu göstermesi içindir. Zaten kulluk da, bu…

Devamını oku

Mi’râc, rûh ve beden iledir

Peygamber efendimiz, 52 yaşında iken, Receb ayının 27. gecesinde Mekkeden Kudüse ve oradan göklere götürülüp getirildi. Bu yolculuğuna Mi’râc denir. Resûlullah efendimizden fiilen meydâna gelen mu’cizeler çoktur. Bu mu’cizelerden birisi de, Mi’râc mu’cizesidir. Bu mu’cize, Peygamber efendimizin mübârek cesedi ile berâber yani rûh ve bedenle birlikte, uyanık iken olmuştur. Mi’râc,…

Devamını oku

Namâz, mü’minin mi’râcıdır

İslâmın ikinci şartı, dînin direği olan, beş vakit namâzı vaktinde kılmaktır. Namâz, ibâdetlerin en üstünüdür. İmândan sonra, en kıymetli ibâdet, namâzdır. İmân gibi, onun da güzelliği, kendindendir. Başka ibâdetlerin güzelliği ise, kendilerinden değildir. Nemâzı doğru kılmaya çok dikkat etmelidir. Peygamber efendimiz râhatını, huzurunu, namâz kılmakta bilirdi. Namâzdaki yakınlık, başka şeylerde…

Devamını oku

Mi’râc, îmân işidir, akıl değil

Peygamberlik makâmı aklın ve düşüncenin dışındadır, üstündedir. Aklın eremeyeceği, anlıyamıyacağı çok şeyler vardır ki, bunlar Peygamberlik makâmında anlaşılır. Herşey akıl ile anlaşılabilseydi, Peygamberler gönderilmezdi. Mu’cize ve kerâmet de, akıl ile anlaşılamaz, izâh edilemez. Bunların hepsi, Allahü teâlânın sonsuz kudreti ile olmaktadır. Mi’râc da, âdet olan işlerin aksinedir. Fakat mu’cizelerin hepsi…

Devamını oku