Masonluk (Farmasonluk)

Sual: Masonluk nedir?
CEVAP
Daha çok Yahudilik temelleri üzerine dayalı, millî ve manevî değerleri bozmak gayesiyle kurulmuş, idealleri çok gizli; fakat örgütleri açık bir teşkilattır. Eski Mısır’dan alınmış bazı sembollerle birlikte, Yahudi tarih, din ve sembolleriyle çok yakın bir bağlantısı vardır.

1877 Mason Locaları Genel Toplantısında üyelerin yeminlerini kutsal kitaplar üzerine değil, namus üzerine yapmaları kararlaştırıldı. Masonların 1900’de bir toplantıda aldıkları kararla ilgili zabıtların 102. sayfasında, (Dindarlara ve mabetlere galip gelmek kâfi değildir, asıl maksadımız dinleri yok etmektir) yazılıdır. Bu yönleriyle komünistlere çok benzerler. Masonlar, komünist ülkelerde komünist olarak, kapitalist ülkelerde kapitalist olarak çalışırlar. Yani bulundukları yerin rengini alırlar.

Masonlar, İslâmiyet’i mason localarının direktiflerine uygun olarak anlatan din kitapları, Kur’an-ı kerim tefsirleri, ilmihaller yazdırdıkları gibi, bu kimselere, “büyük İslâm âlimi, müctehid, müceddid” gibi isimleri yakıştırarak Müslümanları gerçek İslâmiyet’ten uzaklaştırmaya çalışmışlardır. Cemaleddin Efgani, Muhammed Abduh, Reşit Rıza gibi kimseler, bunun önemli misalini teşkil ederler. Les Franco-Maçons kitabında bunlar övülerek, 127. sayfasında, (Mısır’da kurulan mason localarının başına Cemaleddin Efgani ve ondan sonra Muhammed Abduh getirildi. Bunlar Müslümanlar arasında masonluğun yayılmasına çok yardım ettiler) denilmektedir. Bu üç masonla çömezleri, mezhepleri yıkmak için çok önemli faaliyetler göstermişlerdir. Mezhepsiz Mevdudi de, İskoç masonuydu.

Osmanlının son döneminde, İttihatçılar, Musa Kazım ve Ürgüplü Mustafa Hayri efendi gibi masonları Şeyhülislam yaparak, bunlar vasıtasıyla dinde reform yapmaya çalışmışlardır. Bunlara, diş dolgusu gusle mani değil dedirtmişler ve milleti cünüp gezdirmişlerdir.

Masonluğun gizlilikle ilgili genel prensibi özetle şöyledir:
(Masonluk kendini her yerde hissettirmeli; her yere hâkim olmaya çalışmalı; fakat hiç bir yerde görünmemelidir.)

Dünyada en yaygın olan mason kulüpleri, Rotary ve Lions’tur. Zengin, devlet adamı, bilim adamı gibi şöhret ve itibar sahibi veya ileride mevki ve makam kazanabilecekleri tercih edip üye kaydederler.

Kadın erkek eşitliğini savunmalarına rağmen, kendileri kesinlikle bir kadını, mason üye yapmamışlardır. Son zamanlarda, bu intibaı yıkmak için, telefon sekreterliği gibi görünen yerlere kadınlar almışlardır. Bu kadınlar, içeride olan gizli toplantılardan kesinlikle haberdar olamazlar. (Rehber Ansiklopedisi, F. Bilgiler)

Dindar masonlar mı?
Sual:
(Ateist masonlar olduğu gibi, dindar masonlar da var. Bu tip masonlar çok kıymetlidir) diyenler oluyor. Dindarlıktan maksatları, bâtıl Yahudi dinine sıkı sıkıya bağlılık mıdır? Masonluk ne demektir?
CEVAP
Masonluk, daha çok Yahudilik temelleri üzerine dayalı, millî ve manevî değerleri bozmak gayesiyle kurulmuş, idealleri çok gizli, fakat teşkilatları açık bir örgüttür. 1900 yılındaki toplantı zabıtlarının 102. sayfasında, (Dindarlara ve mabetlere galip gelmek kâfi değildir. Asıl maksadımız, bütün dinleri yok etmektir) yazmaktadır. (Rehber Ansiklopedisi)

Bu yönleriyle komünistlere çok benzerler. Masonlar, komünist ülkelerde komünist olarak, kapitalist ülkelerde kapitalist olarak çalışırlar. Yani bulundukları yerin rengini alırlar. Düşünce özgürlüğü adı altında, (Hepimiz bütün gücümüzle inanç özgürlüğü fikrini dünyaya yaymaya sarılarak, localarımızda verdiğimiz kararları her ülkeye duyurmalıyız. Din kardeşliğini yok edip, bunun yerine mason kardeşliği getirmeliyiz. Dinleri yok etmekten ibaret olan mukaddes gayemize, bu suretle kavuşacağız) diyorlar.

Bu gizli maksatlarını saklamak için ise, (Masonlar Allah’a inanır) diyorlar. Hâlbuki tabiatı yaratıcı kuvvet olarak bilip, tabiat için (Kâinatın ulu mimarı) derler. (30. Derece Rituelinin Tetkiki, Dr. Selami Işındağ, Gün Matbaası 1966 S. 41, 54)

Yine kendi yayınlarında diyorlar ki:
Sizler Allah’ı, kader, tabiat, kanun, kuvvet gibi zekâ ve ruhunuzun temayülüne, inanç ve idrakinize göre herhangi bir isimle adlandırabilirsiniz. (Mimar Sinan Dergisi, 1982 Sayı: 45 S. 34)

Bugün, artık en uygar ülkelerden, en geri kalmışlarına kadar tek geçerli bilimsel kuram Darwin’in yoludur, ama kilise de batmadı, diğer dinler de batmadı. Hâlâ Âdem ile Havva efsanesi öğretiliyor. (Mimar Sinan Dergisi 1980, Sayı: 38 S:18)

Görüldüğü gibi, (Dinleri hâlâ yok edemedik, batıramadık) diye hayıflanıyorlar. Müslümanım diyen kimse, masonları nasıl över, onlara nasıl dindar der ki?

Comments are closed.