Topraklarımız tarıma müsaittir. Ürün çeşitliliğimiz komşularımızdan çok fazla ve farklı. Doğu Anadolu’da yaz geç gelir, kış ise erken başlar. Bazen hevesle karpuz kavun eken köylü, eylül başında, kelek toplar. Güneydoğuda ise yılda üç defa mahsul alınan yerler az değildir. GAP sulama projelerinin tatbiki ile, sulamalı ziraate de geçildi. Ancak tarımda makine kullanımı da artınca bölgenin köylülerinin çalışma alanları kısıtlandı…
Büyük toprak sahipleri var. Köylü kendi toprağını eker dikerse eline üç beş kuruş geçer. Marabalık doyurmaz. Bölge halkı mecburen, Karadeniz’e fındığa, çaya, Orta Anadolu’ya pancar, patates çapa ve sökümlerine mercimek, nohut yolmaya, Çukurova’ya ise seralı hayat sebebiyle dört mevsim pamuk dahil her türlü zirai işlerde çalışmaya gidiyorlar… Bunun bir bölümü okul zamanına da denk geliyor. Hükümetin tarlalara kadar okulu götürdüğünü görmek bizi sevindiriyor. Bu tarlalarda çalışıp de üniversite imtihanlarında dereceye girenleri çok okuduk. Ancak bu insanların bir büyük sıkıntıları var: Çalışacakları bölgeye intikalleri hem dertli hem de masraflı. Eskiden kamyon tepesinde eşya ve insan beraber giderdi. Yasalarla bu önlendi. İnsanlar otobüste, eşya ayrı kamyonlarda gidiş geliş masraflarını, bu aileler karşılayacak durumda değil…
En son Niksar yakınında bir kaza oldu. Mevsimlik işçi eşyalarını taşıyan kamyondan eşyalar yerlere saçılmış. Yük arasındaki horoz ve tavuklar, araziye dağılmış, geziniyor. Bu havyanlar kendi sahibinin eşyalarının arasında mahzun mahzun dolaşıyor. Bu insan elbette memleketinde tavuğunu horozunu bırakamaz. Onun için bir kıymettir. Nakliye ucuza gelsin diye kalitesiz araçlarla taşınıyorlar. Diyorum ki: Bu insanların ve eşyalarının naklini merhameti bol devletimiz, bir düzen içinde, masrafları sosyal fonlardan karşılanarak yapamaz mı? Seve seve yapacağına inanıyorum. Bu insanların duasını almış oluruz. Mevsimlik işçinin yevmiyesi ne tutar ki! Geliş gidiş yol parası çıktıktan sonra geriye de bir şey kalmıyor. Bunların konaklayacakları çadırları bile devle verebilir. Bu insanların konakladıkları çadır benzeri hırpani delik deşik bezleri görmek bile bu kararı vermeye yeter.
Çalışma bakanımız Sayın Faruk Çelik 21’inci dönemde Bursa Milletvekili idi. O dönemdeki verimli çalışmaları unutulamaz. Şimdi ise mevsimlik işçisi bol olan Şanlıurfa’nın milletvekilidir. Bu işi halletmek en çok da sayın bakana düşer ve yakışır…