Nasip, internette buluşmakmış

Nasip, internette buluşmakmış



“Mesajında ‘merhaba abla! Aynı şehirde, aynı semtteyiz. Seninle tanışmak isterim’ diyordu…”

 

Fatma kardeşim, sen ne güzel kardeşsin, sevdiklerine yoldaşsın… Seni tanımayı nasip eden Rabbime, hamd ü senalar olsun. Hani derler ya; “hayatta hiçbir şeyin olmasa da, omuzuna yaslanacağın bir dostun olsun…”

Uzun sayılabilecek ömrümde pek çok insan tanıdım. Çok şükür hepsi de dostum oldu. İnsanların, düşmanlık etmesine vesile olacak davranışlardan kaçındım hep. Büyüklerimden öğrendiğim güzel ahlakı hayatıma geçirmeye çalıştığım için olsa gerek, Rabbimin lütfuyla herkesle iyi geçindiğime ve bunu başardığıma inanıyorum.

İnsanları seviyordum ama gözüm hep “ihlaslı, samimi, güzel ahlaklı bir dost arıyordu. Hakikat Kitabevi’nin kitaplarını okuyan, okuduklarıyla amel eden, Türkiye gazetesi sevdalısı bir dostun özlemini yaşadım yıllarca. İnternet kullanımını kontrol edilemediği zaman insana bazen en büyük tehlike olabiliyor ama kontrollü olabildiğinizde gerçekten bulunmaz bir imkân… Ben de ilerlemiş yaşıma rağmen internetin bu imkânlarından yararlanmak istedim.

Açtığım sosyal paylaşım hesabımda da arkadaşlarımı iyi seçmeye gayret ettim. Çok şükür çoğunlukla iyilerle karşılaştım. Bir gün paylaşımları inceliyordum ki bir mesaj dikkatimi çekti.

“Merhaba abla ben Fatma! Aynı şehirde, aynı semtteyiz. Seninle tanışmak isterim. Her hafta Pazartesi günleri vakfımız için mantı yapıyoruz. Gelmek istersen bu telefondan arayabilirsin.”

Hem sevinmiş, aynı zamanda çok da heyecanlanmıştım. Ertesi gün Fatma’yla görüşüp adresini aldım ve tanışmamız gerçekleşti. 

Yıllardır hasretliğini çektiğim dostuma kavuşmuştum. Korkarak, başına oturduğum, internet vesilesiyle bulmakmış kısmet. Fatma’nın birinci dereceden akrabaları İstanbul’da ikamet etmekteydi. Kızını da oraya gelin etmişti. Bu yüzdendir, bir ayağı bu kutlu şehirdeydi. Bize göre her yerini avuç içi gibi biliyordu. Bense hayran olduğum İstanbul’a çok gençken bir iki defa ancak uğramıştım. Hâlbuki ziyaret etmek istediğim yerler burnumda tütüyordu. Bir iki akrabam vardı oralarda ama beni görmek istediğim yerlere götürürler miydi?

İki yıl kadar önceydi. İki kız kardeşim, oğlum ve ben İstanbul’a gitmemiz gerektiğinde heyecanla yola koyulmuştuk. İçim içime sığmıyordu. Kararlıydım bu sefer görmek istediğim yerleri ziyaret edecektim. 

Görümcemde bir gece kalacak, gündüzün gezecek, gece de otobüs ile tekrar dönecektik. Fazla vaktimiz yoktu. DEVAMI YARIN

Comments are closed.