“Ee dede sonra ne oldu? Osman Bedredddin, Nene Hatun hakikaten şehit oldular mı?”
Elif:
– Doğrusu çok şaşırdım olup bitenlere dedeciğim.
– İşte büyüklük burada kızım. Herkesin yapamayacakları şeyleri yaparlar kahramanlar.
– Galiba öyle. Eeee!
– Bir gün Osman Bedreddin Nene Hatun’un evinin önünden geçiyordu, Nene Hatun, hemen o günü hatırladı. Yaşmağını çekerek; “Hafız Efendi dadaşım, haddim olmayarak bir şey diyeceğim!” deyince Osman Bedrettin efendi gözlerini yerden kaldırmadan; “De bacım. Bir maruzatın mı var?” diyerek bekledi. Nene; “O gün çok şaşırmıştım. Doğrusunu sorup öğrenememiştim. Lütfen beni gaflet uykusundan uyandır. Görmüş olduğum hâller bir hikmetti mutlaka. Aklımı kaçırdığım bu hadisenin aslı nedir? Benimle senden başka onları gören oldu mu?” Osman Bedreddin Efendi ne demek istediğini anlamıştı. Başı önde hemen cevap verdi; “Bizim konuyu bir gören daha var. O herkese görünmez. Rabbim teala…”
“Anladım…” manasında başını salladı Nene Hatun ve ikinci soruyu geciktirmeden sordu; “Bilemiyorum! Yani… Başkaları görmedi de biz ikimiz niye gördük?” Osman Bedreddin Efendi biraz ne diyeceğini şaşırsa da çabuk kendini topladı; Bu bir müjdedir. Şehitlik, gazilik müjdesidir! İkimiz de inşallah son nefeste şehit oluruz.” Sessizce fısıldayarak; “İnşallah! Muradım odur inşallah!”
Nene Hatun bu müjde karşısında sevincinden ne diyeceğini bilemez hâlde evinden içeri girdi.
– Ee dede sonra ne oldu? Osman Bedredddin, Nene Hatun hakikaten şehit oldular mı?
– Dinle Elif kızım, şehitliğin birçok çeşidi var. İlla savaş meydanlarında vurulmak değil, amansız bir hastalıktan ölenler de, zulmedilenler de şehit olurlar. Nitekim Nene Hatun bir asra varan ömrünün sonunu zatürreye yakalanarak tamamlamıştı. Osman Bedreddin hazretleri de çok sevdiği askerlik mesleğine geçmiş, tabur imamı olarak devam etmişti. Harput’ta nice insanımızın kurtuluşuna vesile olmuş, bu yüzden de Harputlu Osman Bedreddin Hazretleri olarak nam salmıştır…
– O şehidin kim olduğu öğrenilmedi mi dedeciğim? Hani Nene Hatun kocasına benzetmişti ya…
– Bilinememiş kızım… Ancak onun âlem-i ervahtan olması ihtimali büyük. Hikâyemizin sonu gelmez en iyisi burada noktalayalım.
– Peki dede gerçekten o veli dediğin insanlar, kim olduğu bilinmeyen insanlar Müslümanların yardımına koşar mı, savaşta bize yardım ederler mi?
– Eder ya Elif kızım… Yüce Allah hiç kendine iman eden Müslüman kullarını düşmana ezdirir mi? Peygamber efendimizin Mekkeli müşriklere karşı yaptığı ilk muharebede yani Bedir Savaşında Allah melekleriyle Müslümanlara yardım etmiştir. Onu yüce kitabımız Kur’ân-ı kerimde anlatıyor. Sonra bizim Çanakkale Savaşında da kim olduğu bilinmeyen yeşil sarıklı, yeşil cübbeli askerlerin düşmana büyük zayiat verdirdiği görülmüştür. Bunu İngilizler bile anlamış ve anlatmışlardır.
DEVAMI YARIN