Niye yalan söylüyorsun?

Niye yalan söylüyorsun?



“Muhtar bir iki kem küm etse de biz ilaçları, çantayı toplayıp muhtarın evinden ayrıldık…”

 

 

Yemeğimizi bitirip çayımızı da içtikten sonra sıra köydeki hastaların muayenesine gelmişti. Dr. Selim Bey muhtara köydeki hastaları çağırmasını söyleyince muhtar kaçamak bir şekilde:

“Doktor Bey şey, ben köydeki hastaları çağırıncaya kadar yan odada bizim hanım hasta yatıyor onu bir muayene edebilir misiniz?” diye sordu.

Dr. Selim Bey hemen bizim bayan arkadaşlarla yan odaya geçerek muhtarın hanımını muayene etti ve yanımızda getirdiğimiz ilaçlardan ona verdikten sonra reçetesini yazdı ve muhtara verdi. Kadının öyle bulaşıcı bir hastalığı yokmuş ve yıllardır kronik bir rahatsızlık çekiyormuş. Yani hastalığının bulaşıcı veya acil bir durumu yokmuş.

Dr. Selim Bey muhtardan köydeki bulaşıcı hastalığı olanları çağırmasını söyleyince muhtar iki kişiyi daha çağırdı ama onların da öyle önemli, acil ve bulaşıcı bir hastalıkları yoktu. Köyde başka hastalığı olan kimse olup olmadığını söyleyince muhtar ezile büzüle köyde başka hastanın olmadığını söyledi.

Mesele anlaşılmıştı, muhtar “köyde bulaşıcı hastalık var” diyerek bizi buralara getirmişti. Yani hasta olan sadece kendi hanımıydı. “Başka türlü köye doktor gelmez” düşüncesiyle böyle bir yalan uydurmuş ve “köyde bulaşıcı hastalık var” diyerek bize onca yolu yürütmüştü. Hepimiz son derece üzgün ve sinirliydik. Dr. Selim Bey sinirli bir şekilde muhtara çıkıştı:

“Hani köyde bulaşıcı hastalık vardı? ‘Çoluk çocuk herkes hasta’ diye Kaymakamlığa dilekçe vererek bizi bu kış günü buralara tepeledin haydi biz bir tarafa bu hanımlara da mı acımadın? Ayıp bu senin yaptığın, sen bizi sadece kendi hamımın için buraya çağırmaya utanmıyor musun? Tatvan’a dönünce sizi Kaymakama şikâyet edeceğim” diyerek azarladı.

Muhtar bir iki kem küm edip bir şeyler söylemeye çalıştıysa da biz hemen ilaçları, çantayı toplayıp muhtarın evinden ayrıldık. Yolumuzun üstünde okul vardı ve öğretmeni de iyi tanıdığımız için daha öğretmen arkadaş bizi yolda karşıladı ve okula davet etti.

“Öğrencilerden hasta var mı yok mu?” diye sorunca birkaç öğrencinin biraz hasta olduğunu söyledi. Okula uğrayıp onları da muayene edip ilaçlarını verdikten ve birer kahve içtikten sonra köyden ayrıldık. Ancak akşama Tatvan’a dönebildik. Ertesi gün Dr. Selim Bey Kaymakama durumu anlatınca o da muhtara iyi bir fırça çekerek bir daha böyle asılsız ihbarlarda bulunmaması konusunda uyarmıştı…

            Aslan Torun-Balıkesir

Comments are closed.