Özal ile kahvaltıda iken…

Özal ile kahvaltıda iken…



“O ara Özal Başbakan yardımcılığından istifa etti. Evlerimiz de Yeniköy’de, birbirimize yakınız…”
 

 

Kenan Evren’i, Ecevit Genelkurmay Başkanı yapmıştı. Yani, Evren, Ecevit hükümeti iktidarda iken Genelkurmay Başkanı olmuştu… Bu tanışıklığımız sebebi ile kuracağım partinin durumunu görüşmek üzere kendisinden randevu aldım. Haydar Saltık Paşa bizim için randevu aldı. Gittim Kenan Paşa’ya… Beni nasıl iyi karşıladı tahmin edemezsiniz…

“Ooo Cevahir hoş geldin. Nasılsın? Kaddafi ne yapıyor?” gibi hâl hatır sordu.

Hoşbeşten sonra, Kaddafi’yi Türkiye’ye çağırma konusunda kendisine yaptığım önceki ziyaretimi de hatırlatarak dedi ki:

-Yani o gün sana Kaddafi için söylediğim sözler yanlış mıydı?

O gün ne mi söylemişti? Onu da anlatayım… Samimi görüşmelerimizde ben Özal’a devamlı ricada bulunurdum: “Ağabey, Kaddafi Türkiye’ye davet edilmek istiyor. Ama öyle lalettayin bir devlet adamı gibi değil; nasıl istiyor onu bilmem ama şöyle şaşaalı bir karşılama gerekiyor. Sen Başbakan Yardımcısısın. Bu işe bir yardım et. Ben de Başbakan Bülent Ulusu ile bunu bir konuşayım” dedim.

-Bülent Paşayla tanışmışlığın iyi derecede mi?

-Yok, dedim.

“O zaman bu görüşmeden pek bir şey olmaz” gibi bir söz söyledi… Anladım ki benim söylediklerim aslında aklına yatmış fakat bir şey yapamıyor. Bir yol arıyor… Derken o ara Özal Başbakan Yardımcılığından istifa etti. Evlerimiz de Yeniköy’de, birbirimize yakınız… Beni bir sabah kahvaltıya çağırdı. Gittim. Binaya girdim. Kahvaltıyı yaptık. Beni, bu konuyu konuşmak için çağırmış. Dedi ki:

“Kaddafi’yi çağırmanı Kenan Paşa istemiyor. Ben Paşa’yla konuştuğum zaman senden de bahsettim. ‘O bana kendisi gelsin’ dedi. Sen bir randevu al git konuş onunla…”

Bunun üzerine Cumhurbaşkanlığından bir randevu isteyip gitmiştim yine Kenan Paşa’ya:

“Efendim buraya gelişim Kaddafi’yi davet etme meselesi filan…”

Sözümü tamamlamama gerek bırakmadan dedi ki:

“Bak Cevahir, siz durumu böyle idare edin. Yoksa çağırırız onu Türkiye’ye… Gelir Atatürk Havaalanına… Orada abuk sabuk bir konuşmaya girer… Ben de orada ‘dön geri’ derim, sizin işiniz Libya’da daha kötü olur.”

Bu arada Kaddafi, Kenan Paşa’yı Genelkurmay Başkanı olarak Libya’ya geldiğinde de hemen kabul etmemişti.

Bu konuşmayı hatırlattığında “Yok efendim, dedim. Siz o gün yanlış yapmadınız.”
Böyle hâl hatır sorduktan sonra Kenan Paşa’ya bu ziyaretimin sebebini anlatmaya başladım. DEVAMI YARIN

Comments are closed.