Sağlıklı yaşamanın başı temizliktir…

“İslam dini, hasta olmamak yolunu göstermiştir. Eshâbım temizliğe çok dikkat eder. Acıkmadıkça bir şey yemez ve sofradan doymadan kalkar.” 

 

 

 

 İslâmiyet ve sağlığımız -11-

 

Hasta olmamak ve hastalıktan kurtulmak için, insanın vücûdu, eşyası, yiyecekleri temiz olmalıdır. Muhammed aleyhisselam, Rum imparatoru Heraklius ile yakınlık kurmuştu. Birbirlerine mektup gönderirlerdi. Bir defasında Heraklius birçok hediye göndermişti. Bu hediyelerden biri de bir doktordu. Doktor gelince dedi ki: “Efendim, İmparator hazretleri beni size hizmetçi gönderdi. Hastalarınıza bedava bakacağım!” Peygamber efendimiz kabul buyurdu. Kendisine bir ev verdiler. Her gün nefis yiyecek, içecek götürdüler…

 

Günler, aylar geçti. Hiçbir Müslüman, doktora gelmedi. Doktor utanıp gelerek, “Efendim, buraya size hizmet etmeye geldim. Bugüne kadar bir hasta gelmedi. Boş oturdum, yiyip içtim, rahat ettim. Artık gideyim!” diye izin isteyince, Peygamber Efendimiz, Ona: (Sen bilirsin, eğer daha kalırsan, misafire hizmet etmek Müslümanların vazifesidir. Gidersen de uğurlar olsun. Yalnız şunu bil ki, burada senelerce kalsan da sana kimse gelmez. Çünkü Eshâbım hasta olmaz! İslam dini, hasta olmamak yolunu göstermiştir. Eshâbım temizliğe çok dikkat eder. Acıkmadıkça bir şey yemez ve sofradan doymadan önce kalkar) buyurdu. Bu, Müslüman hiç hasta olmaz demek değildir. Fakat sıhhatine ve temizliğine itina eden bir Müslüman, uzun zaman sağlam kalır. Kolay kolay hasta olmaz. Ölüm haktır. Hiçbir kimse ölümden kurtulamaz. Evet, ölüm hastalığı herkese gelecektir. Bu hastalık müminlere bir nimettir. Ahiret yolculuğunun habercisidir. Tövbe ve vasiyet ederek ölüme hazırlanmak için bir işarettir. Cenab-ı Hakk, çeşitli hasatlıkları, ölüme sebep kılmıştır. Eceli gelen, bir hastalığa yakalanacaktır. Fakat o vakte kadar sıhhatini koruyabilmesi, ancak Müslümanlıkta emredilen hususlara ve temizliğe riayet sayesinde olur.

 

Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki: 

 

(İyiliklerin başı az yemek, kötülüklerin başı çok yemektir.) 

 

(Her derdin başı çok yemek, her hastalığın ilacı çok yemekten korunmak, perhiz etmektir.) 

 

Atalarımız “Her şeyin başı sağlıktır” demişlerdir. Büyük kayıplar, beklenmeyen hadiseler karşısında teselli için “Sağlıklı olun; Allah baş sağlığı versin!” deriz. Gerçekten de sağlık, dünya nimetlerinin başında gelir. Sağlık olmadan hiçbir şey yapılamaz. Dünya ve âhiret saâdeti buna bağlıdır. Sağlığı elinde olan kişi, dünyanın en mesut, en mutlu insanıdır. Dünyanın diğer mutlulukları bundan sonra gelir. Mal, mülk, para, makam vs. her şey sağlıkla değer kazanır. Eğer sağlık olmazsa, bunların hiçbirisinin kıymeti kalmaz. Kanunî Sultan Süleyman Han, “Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi” diyen bir şaire karşı: “Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi” cevabını vermiştir.


Comments are closed.