Peygamberimiz, bir gün elinde put olan birine sordu ki:
“O put bana söylerse îmân eder misin?” dedi.
Adam cevâben;
“Bu mümkün değil. Ben buna elli yıldır ibâdet ediyorum. Bana bir şey söylemedi. Sana mı söyleyecek?” dedi.
Efendimiz, puta sordu:
“Ey put! Ben kimim?”
Puttan ses geldi:
“Sen Allahın Peygamberisin!”
Putun sâhibi bunu işitti.
Ve hemen îmân etti…
● ● ●
Bir kâfir de, Efendimizin huzûruna geldi ve;
“Senin peygamber olduğunu nereden bileyim?” dedi.
Efendimiz de;
“Şu hurma ağacındaki salkımı çağırsam, o da gelse, îmân eder misin?” buyurdu.
Kâfir cevâben;
“Evet, îmân ederim” dedi.
Resûlullah, o salkımı çağırdı.
Salkım sıçrayarak geldi.
Resûlullah tekrar;
“Yerine git!” buyurdu.
Salkım, yerine çıkıp, asıldı.
Bunu gören kâfir îmân etti…
● ● ●
Bir kadının (kel) bir oğlu vardı.
Bir gün onu Resûlullaha getirdi.
Efendimiz, elleriyle çocuğun başını sıvazlayınca çocuğun saçları uzamaya başladı…