“On gün sonra bir arkadaşa verdim… Bende çalışmayan televizyon onda çalışmıştı!”
Ne yapsam etsem de cuma günü arıza yapan ve tamir etmeden çalışmayan televizyon maceramı anlatmaya kaldığım yerden devam ediyorum…
Ekranda beliren kalın çizgi bir türlü kaybolmuyordu. Çıldırmak işten bile değildi… Kapattım televizyonu…
Bir gün sonra tekrar açtığımda normal olarak çalışmaya başladı… Yeni marka televizyonun Bağlarbaşı’nda bulunan servisinde Vural Bey isminde bir arkadaşı aradım. Durumu detaylı şekilde anlattım. Bana “Bozulana kadar çalıştır bakalım” dedi.
Ustayla bu konuşmayı yaptığımın ertesi günü bir arkadaşa oturmaya giderken televizyonun fişini çekip anten ile irtibatını kestim. Bütün odaları kilitledim. En son dış kapıyı da kilitleyip evden ayrıldım. Geldiğimde evde hiçbir anormallik yoktu. Televizyonu açtım, çalışmıyor… Ertesi gün yine servise götürdüm. “Alalı iki gün oldu arızalandı” dedim. Orada bir arkadaş, “belki bayiden arızalı almışsındır” dedi.
Tabii orada aptal yerine konuldum ama sesimi çıkartmadım. Ertesi gün merak ile tamirciye gittim. Televizyonum acaba ne hâldeydi? Adamlar televizyonu tamir edip verecekleri yerde bana ne deseler iyi?
“Kardeşim sen bizi saf mı zannettin? Bu televizyonu kurcalayıp öyle getirmişsin!”
“Nasıl olur kardeşim, ne münasebet? Ben sağlam televizyonumu bozup size niye getireyim?
Şöyle böyle derken birbirimize karşı biraz sert konuştuk… Sonuçta bana “Televizyonu fabrikaya göndereceğiz” dediler…
Ertesi günü fabrikadan Tunç Bey isimli bir arkadaş beni aradı. O da gayet sertçe konuştu: “Beyefendi televizyonunuzu tamir ettirdik. Ama bir daha bozulmuş olarak getirirseniz garantili değil ücretli olarak tamir ederiz bilmiş ol!”
Ben durumu telefonda izah etmeye çalıştım ama ne ben anlatabildim ne o beni anlayabildi. Canım çok sıkılmıştı. Dediğimi anlatamayınca öfkeyle bağırıp çağırdım telefonu da suratına kapattım. Televizyonum fabrikada kalmıştı ama umurumda değildi. Artık bıkmıştım. Televizyon izlemekten de tamir ettirmekten de…
Bir ay sonra televizyonum tamir edilmiş olarak geldi. Ambalajıyla kenara koydum. Ne kurdum ne açtım. On gün sonra da bir arkadaşa verdim… Benim evimde çalışmayan televizyon o arkadaşta çalışmıştı… Ne yapacaktım? Bir daha mı denemeliydim? Asla…
Evtat Demir-İstanbul