“Sû-i zan, yanlış karar vermeye sebep olur!”

“Sû-i zan, yanlış karar vermeye sebep olur!”




Din kardeşinin aybını görünce, ona hüsn-i zan etmeli, teviline çalışmalıdır.

 

Kabîsa bin Ukbe es-Süvâî hazretleri hadis ve tefsir âlimidir.136 (m. 753)’de Kûfe’de doğdu. Süfyân-ı Sevrî hazretleri gibi büyük âlimlerden ilim tahsil etti. Ahmed bin Hanbel hazretleri, onun talebelerindendir. 215’te (m. 830) Kûfe’de vefat etti. Buyurdu ki:

Sû-i zan haramdır. Din kardeşinin aybını görünce, ona hüsn-i zan etmeli, teviline çalışmalıdır. Hucurât sûresinin onikinci âyetinde meâlen, (Ey îman edenler! Sû-i zan etmekten kendinizi koruyunuz! Zannetmenin bazısı günahtır) buyuruldu. Hadis-i şerifte, (Sû-i zan etmeyiniz. Sû-i zan, yanlış karar vermeye sebep olur. İnsanların gizli şeylerini araştırmayınız, kusurlarını görmeyiniz, münâkaşa etmeyiniz, haset etmeyiniz, birbirinize düşmanlık etmeyiniz, birbirinizi çekiştirmeyiniz, kardeş gibi sevişiniz. Müslüman Müslümanın kardeşidir. Ona zulmetmez, yardım eder. Onu, kendinden aşağı görmez) buyuruldu.

Müslümanın Müslümanı öldürmesi haramdır. Bir hadis-i şerifte, (Müslüman Müslümanın cânına, mâlına ve ırzına saldırmaz. Allahü teâlâ, bedenlerinizin kuvvetine, güzelliğine bakmaz. Amellerinize de bakmaz. Kalblerinize bakar) buyuruldu. Allahü teâlâ kalblerde olan ihlâsa ve Allah korkusuna bakar. Amellerin, ibâdetlerin kabul edilmesi için, yâni sevap verilmesi için, hem şartlarına uygun olması, hem de ihlâs ile niyet edilmesi lâzımdır. Hadis-i şerifte, (Allahü teâlâya hüsn-i zan ediniz) buyuruldu. Zümer sûresi, elliüçüncü âyetinde meâlen, (Ey günahı çok olan kullarım! Allahın rahmetinden Ümidinizi kesmeyiniz. Allah, günahların hepsini affeder. O, sonsuz magfiret ve nihâyetsiz merhamet sahibidir) buyuruldu.

Şartlarına uygun tövbe yapılınca, her türlü küfrü ve her türlü günahı muhakkak affeder. Dilerse, küfürden başka günahları tövbesiz de, affeder. Hadis-i kudsîde, (Kulum beni nasıl zannederse, ona zannettiği gibi muamele ederim) buyuruldu. Kabûl edeceğini zannederek tövbe edeni affeder.

Hadis-i şerifte, (Allahü teâlâya hüsn-i zan etmek, ibâdettir) ve (Kendisinden başka ilâh olmayan Allahü teâlâya yemin ederim ki, Allahü teâlâ kendisine hüsn-i zan ederek yapılan duâyı, elbette kabûl eder) ve (Kıyâmet günü, Allahü teâlâ bir kulunun Cehenneme atılmasını emreder. Cehenneme götürülürken arkasına dönerek, yâ Rabbî! Dünyada sana hep hüsn-i zan ettim diyince, onu Cehenneme götürmeyiniz! Kulumu, bana olan zannı gibi karşılarım buyurur) buyuruldu.