Suriye ile ilgili gelişmeler

Başbakan Erdoğan uluslararası sularda rutin görevini yapan Türk keşif uçağını düşüren Şam yönetimine “Suriye artık açık ve yakın tehdittir. Sınırda tehdit olarak gördüğümüz her unsur, askerî hedef muamelesi görecektir” dedi. Türkiye’nin çağrısı ile toplanan NATO, Suriye’yi kınadı ve yaptığı açıklamada “Saldırıyı kabul edilemez buluyoruz ve şiddetle kınıyoruz. Durumu yakından ve büyük endişeyle izliyoruz. NATO’nun güvenliği ayrılmaz bir bütündür. Türkiye’nin yanındayız” mesajını verdi.
Başbakan Erdoğan; “Türkiye Suriye halkının yanında, dikta rejimin karşısındadır. Doğru olan da budur. Türkiye’nin meşru müdafaa hakkı saklıdır. Türkiye yeri, zamanı ve yönetimi kendi tayin ederek uğradığı haksızlık karşısında uluslararası hukuktan doğan hakkını kullanacaktır. Savaş çığırtkanlığı yapan çevrelerin tuzağına düşmeyiz” dedi.
Almanya Savunma Bakanı Thomas de Maiziere; “Tümüyle Türkiye’nin yanında olduklarını ve bu konudaki görüşlerini paylaştıklarını” belirtti. İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mihmarperest itidal çağrısı yaptı: “Türkiye ile Suriye arasındaki ihtilafın çözümüne yönelik iki ülkeyle olan iyi ilişkilerimiz ve potansiyelimizden istifade edeceğiz. Bölge ülkeleri bilinçli ve sabırlı hareket etmeli ki, bölgenin istikrarsızlığı körüklenmemiş olsun.” Suriye’de savaşı sürdüren İran’dır ve diplomasisi ile Rusya’nın dümenindedir. Esad ve Baas rejimi ise emirleri yerine getiren birer kukladır. Ordusundan her gün kaçışların olduğu, ekonomisi çökmüş, dünya milletler topluluğundan dışlanmış, devlet otoritesinin kalmadığı ve uçurumun kenarında olan Suriye’nin yönetimini elinde bulunduran yönetim her türlü çılgınlığı yapabilir.
Suriye’de rejime ve iktidara destek yüzde 30’a düşmüştür. Suriyeli yönetim Türkiye-Suriye savaşı ile rejime desteğin en azından yüzde 50’ye tırmanacağını hesaplıyor. Suriye rejimi Türkiye-Suriye savaşı ile İran, Rusya ve Çin’in doğrudan Irak ve İsrail’in dolaylı olarak yanında yer alacağını umuyor. Türkiye’nin Doğu Akdeniz ve Orta Doğu’da aktif politika takip etmesi bazı emperyalist güçleri tedirgin etmiştir. Türkiye-Suriye savaşı ile atkif politika önlenmek istenmektedir. Silah sektörü yeni bir savaşın ortamını hazırlamaktadır. Savaş asla mutluluk getirmez. Kazanan savaş ekonomisi olur. Kaybedenler ise savaşanlardır. Dahası ekonomi ve demokrasi kaybeder. Suriye ile siyasi kriz askerî krize dönüştü.
Suriye halkı (Esad+Baas+Nusayri) dikta rejiminin gitmesini istiyor. Suriye yönetimi gitmemek için direniyor. Ancak son anlarını yaşıyor.

Comments are closed.