Yaratılmışların en üstünü hürmetine

Yaratılmışların en üstünü hürmetine



İslâm âlimleri, her zaman Peygamber efendimizi (sallallahü aleyhi ve sellem)  vesîle ederek, Allahü teâlâdan lütuf ve merhamet dilemişlerdir.

 

Lütfullah Zafîrî hazretleri fıkıh ve nahiv âlimidir. Yemen’in Zafîr beldesinde doğdu. 1035 (m. 1625) senesinde Zafîr’de vefât etti. Bir dersinde buyurdu ki:

İslâm âlimleri, her zaman Peygamber efendimizi (sallallahü aleyhi ve sellem)  vesîle ederek, Allahü teâlâdan lütuf ve merhamet dilemişlerdir. İnsanların babası yeryüzüne indirildiği vakit, (Yâ Rabbî! Beni, Muhammed aleyhisselâm hürmetine affeyle!) demişti. Allahü teâlâ, bu duâyı kabul buyurmuştu ve (Sen, sevgili Peygamberim olan Muhammed aleyhisselâmı nereden biliyorsun? Ben Onu daha yaratmadım!) buyurunca, (Beni yarattığın zaman, başımı kaldırır kaldırmaz, Arş-ı ilâhînin kenârlarında ‘Lâ ilâhe illallah, Muhammedün resûlullah’ yazılı olduğunu görüp, Muhammed aleyhisselâmın yaratılmışların en üstünü olduğunu anladım. Muhammed aleyhisselâmı herkesten çok sevmemiş olsaydın, Onun ismini, kendi adının yanına yazmazdın) dedi. Allahü teâlâ da, (Ey Âdem! Doğru söyledin. Muhammed aleyhisselâmı çok severim. Ondan daha sevgili, hiç kimse yaratmadım. Onu yaratmak istemeseydim, seni yaratmazdım. Onun hurmeti için af dileyince, duânı kabul edip, seni affettim) cevabını verdi.

Osman bin Hanîf diyor ki: Osman bin Affân halîfe iken, büyük sıkıntısı olan bir kimse, Halîfenin karşısına çıkmaya utandığı için, bana dert yanmıştı. Ben de, hemen abdest al! Mescid-i saadete git! Şu duâyı oku diyerek, yukarıda yazılı kimsenin okuyarak gözlerinin açıldığı duâyı okumasını söyledim. Adamcağız, duâyı okuduktan sonra Halîfeye gider. Halîfe, bunun derdini dinler ve kabul eder. Adamcağız, işinin birdenbire yapıldığını görünce sevinerek, Osman bin Hanîf’i bulup, (Allahü teâlâ senden râzı olsun! Halîfeye sen söylemeseydin, sıkıntıdan kurtulamayacaktım) der. Osman bin Hanîf ise, (Ben Halîfeyi görmedim, işinin çabuk yapılması, sana öğrettiğim duâdandır. Resûlullah, o duâyı bir âmâya öğretirken işitmiştim. Vallahi âmânın, Resûlullahdan ayrılmadan önce, gözleri açılmıştı) dedi.

Hazret-i Ömer halîfe iken, kıtlık oldu. Eshâb-ı kirâmdan Bilâl bin Hars, Peygamber efendimizin (sallallahü aleyhi ve sellem) türbesine gidip, (Yâ Resûlallah! Ümmetin açlıktan ölmek üzeredir. Yağmur yağması için vesîle olmanı yalvarırım) dedi. Resûlullah o gece rüyâsında görünüp, (Halîfeye git! Benden selâm söyle! Yağmur duâsına çıksın!) buyurdu. Hazret-i Ömer, yağmur duâsına çıkıp, yağmur yağmaya başladı.

Comments are closed.