Hangisi kıymetli acabâ?

Bir gün Ebül Hasan-ı Harkânî hazretlerinden nasihat istediler.
Cevap olarak;
– Allahın kullarına yardım edin. Anne babanız muhtaçsa onlara hizmet edin ki, bu büyük devlettir, buyurdu.
Ve şunu anlattı:
İki kardeş, bir evde yaşıyorlardı.
Hizmete muhtaç bir de anneleri vardı.
Biri annesinin hizmetlerini yapıyor, öteki bir köşeye çekilip Rabbini zikrediyordu.
Bu her gece böyle devam ediyordu.
Bir gece, zikirle meşgul olan kardeş, rüyâsında bir nidâ işitti.
Şöyle ki;
– Ey filân! Kardeşini bağışladık. Seni de onun hatırı için affettik! diyordu.
Çok şaşırdı.
“Nasıl olur. İbâdet eden benim, ama ben kardeşimin hatırı için affediliyorum. Hikmeti nedir acabâ?” diye düşündü.
O böyle düşünürken;
– Ey filân! Allahü teâlânın senin ibâdetine ihtiyacı yok. Ama anneniz muhtaç. Ona yapılan hizmet, Allah indinde daha kıymetlidir, denildi.

***

Bir gün bâzı gençler;
– Efendim, insana en önce lâzım olan şey nedir? diye sordular.
Cevaben;
– Önce lazım olan şey, îtikadını Ehl-i sünnet âlimlerinin bildirdiğine göre düzeltmektir, buyurdu.
– Ondan sonra ne mühimdir? dediler.
– Îmândan sonra ibâdete sıra gelir, buyurdu.

***

Bir gün de;
– En mühim ibâdet nedir efendim? diye sordular
Cevabında;
– Beş vakit namaz kılmaktır. Namaz, ibâdetlerin hepsini kendinde toplayan ve insanı Allahü teâlâya en çok yaklaştıran bir ibâdettir, buyurdu.

Comments are closed.