İslam’da her çeşit zulüm yasaktır!..

İslam’da her çeşit zulüm yasaktır!..


Peygamber Efendimiz buyurdu ki: “Hiç şüphesiz Allah, zâlime mühlet verir, yakalayınca da kaçmasına fırsat vermez.”

 

Zulüm konusunda bir âyet-i kerîmede de şöyle buyurulmuştur:

“Sakın zâlimlerin yaptığından Allah’ı gâfil sanma! O, sâdece onları, gözlerin dehşetten donup kalacağı, bir noktaya dikilip bakacağı bir güne erteliyor.” (İbrâhîm, 42)

Yüce Allah, imhâl eder, yani mühlet ve fırsat verir, fakat aslâ ihmâl etmez; yani şu imtihân dünyâsında zâlimler kendi karakterlerine uygun davranışlar sergilerler; sonunda dünyâda da âhirette de amellerinin karşılıklarını görürler.

Peygamber Efendimiz de, hadîs-i şerîfinde buyurdu ki: “Hiç şüphesiz Allah, zâlime mühlet verir, yakalayınca da kaçmasına fırsat vermez.” (Müslim, Sahîh, Kitâbu’l-Birr 61)

Yine zulüm mevzûunda, birçok âyet-i kerîmeden başka, hadîs-i kudsîler de mevcuttur. Yüce Rabbimiz, bir hadîs-i kudsîde buyurmuştur ki: “Ey kullarım! Ben, kendi nefsime zulmü harâm kıldım; onu sizin aranızda da yasakladım; birbirinize zulüm yapmayınız…” (Müslim, Sahîh, Kitâbu’l-Birr 55)

Allahü teâlâ, Kur’ân-ı kerîminde, her mahlûka karşı yapılacak olan her çeşit zulmü yasaklamış, zâlimleri korkunç azap ve âkıbetlerle tehdîd etmiş, onların aslâ yâr ve yardımcıları olmayacağını da belirtmiştir.

Zâlimden yana olmak, bir nevi Allah’a karşı olmak demektir. Zâlimi desteklemek şöyle dursun, ona ve fiiline kalben destek olmak bile azâb sebebidir.  Haksıza ve haksızlığa karşı, hakkın ve haklının yanında yer almak; zâlime hasım, mazlûma da yardımcı olmak, Müslümânın olmazsa olmaz vasıflarındandır.

Cenâb-ı Hak buyurmuştur ki: “Allahü teâlâ, kullarına zulmetmez (haksızlık etmez). Onlar, kendilerini azâba, acılara sürükleyen (bozuk düşünceleri) çirkin işleri ile kendilerine zulm ve işkence ediyorlar.” (Nahil, 33)

“Hâşâ zulmetmez kuluna Hudâsı,/Herkesin çektiği kendi cezâsı” diye boşuna söylenmemiştir.

Hadîs-i şerîflerde de, zulüm konusu, çok net bir şekilde ortaya konulmuştur. Bu mevzûda, icmâ bulunduğu da herkesçe müsellemdir.

Sevgili Peygamberimiz bir hadîs-i şerîfinde şöyle buyurmuştur:

“Zâlim de olsa, mazlûm da olsa kardeşinize yardım ediniz.” Sahâbe-i kirâm, “Yâ Resûlallah! Mazlûma yardım edelim, ama zâlime nasıl yardım edeceğiz?” diye suâl ettiler. O da, “Zâlimin zulmüne mâni olursunuz; bu da ona yardımdır” buyurdu. [Buhârî]

Sevgili Peygamberimiz, “Allah’a yemîn ederim ki; ya iyiliği emreder, kötülükten nehyeder, zâlimin elini tutup zulmüne mâni olur, onu hakka döndürür ve hak üzerinde tutarsınız; ya da Allahü teâlâ kalblerinizi birbirine benzetir. Sonra da İsrâîloğullarına la’net ettiği gibi, size de la’net eder” buyurmuştur. (Ebû Dâvûd, Sünen, Kitâbu’l-Melâhim 17)