İbâdetlerin en mühimi nedir efendim?

Kabr-i şerîfi Mekke-i mükerremede bulunan büyük velî Ebû Amr Zücâcî hazretlerinin sevdiklerinden bir grup insan sefere çıktılar bir gün. Yolculuk gemide geçiyordu.   Ancak deniz bu.   Hiç güvenilir mi?   Birden fırtına çıktı.   Ve başladı gemi sallanmaya. Yolcular “büyük korkuya” kapıldılar!   Onun sevenleri, açtılar ellerini ve “Yâ Rabbî! Hocamızın hürmetine dindir…

Devamını oku

“Korkma, sana bir zararım dokunmaz!”

Süleyman aleyhisselamın cinlerden de düzenli askerleri olduğu Kur’ân-ı kerimde bildirilmiştir.       Celâleddîn Ankaravî hazretleri Hanefî mezhebi fıkıh âlimlerindendir. 651 (m. 1156) senesinde Ankara’da doğdu. Asrındaki birçok âlimden fıkıh ilmini öğrendi. Harput (Elâzığ) kadılığına tayin edildi. 745 (m. 1344) senesinde vefât etti. Bir dersinde cin hakkında şunları anlattı:   Cinlerin…

Devamını oku

İnsanın ilk ölümü

“Ruhun Arş’ın hazinelerine gönderilmesi birinci ölüm ve şimdiki ana karnındaki hayat ise ikinci hayattır.”           Sual: Bazı kimseler, insanlar için ilk ölüm, ikinci hayat diye bir şeyler anlatıyor, bunun aslı varsa, bu ilk ölüm nasıl olmuştur?   Cevap: İmâm-ı Gazâlî hazretleri Dürre-tül Fâhire isimli kitabında, bu konu ile…

Devamını oku

Vakfın kısa târihçesi…

Vakıfların çok eski bir târihi olup, Peygamber Efendimizden önceki Peygamberlerin zamanlarında da vakıflar kurulmuştur.        Vakıf müessesesinin târihi çok eskilere dayanır. İslâm’dan önce Arabistân’da bilinen en eski vakıf, Mekke-i mükerreme’deki Kâbe-i şerîfe’dir. Kâbe, yeryüzünde ilk ma’bed olarak kabûl edilir ve yapının temelleri Hazret-i Âdem’e kadar dayandırılır. Bugünkü Kâbe…

Devamını oku

Vakfın tarifi ve dînî delilleri

“Vakıf, mülk olan bir ‘ayn’ı, vakfedenin mülkiyetinde alıkoymak ve gelirini yoksullara veya başka hayır yollarına tasadduk etmekten ibarettir.”       Bugün [Mayıs ayının 2. Haftasında (12 Mayıs’ta)] başlayan “Vakıflar Haftası” münâsebetiyle, birkaç makâlemizde, birer nebze, Vakfın ta’rîfi, onunla müterâdif (eşanlamlı) olan kelimeler, vakfın dînî delîlleri, târihçesi, kültür ve medeniyetimizdeki yerinden bahsetmek istiyoruz.…

Devamını oku

“Bilmiyorlar, bilseler yapmazlar!”

Şam’da yetişen büyük velîlerden Ahmed Kâdirî hazretleri 1596 senesi Ramazân-ı şerîf ayında Dımeşk’te vefât etti.   Bu mübarek zat, bir gün deniz kenarında talebeleriyle oturuyordu…   Bir gemi göründü uzaktan.   Yolcular, çalgı çalıp eğleniyorlardı.   Talebeler;   “Hocam! Bir bedduâ edin de deniz yutsun onları” dediler.   Büyük velî;   “Hayır, biz bedduâ…

Devamını oku