Ahiretini ihmâl eden kimselerin vay hâline!

“Kim helâlinden kazanırsa, Allahü teâlâ malına ve kazancına bereket verir.”       Ebû Bekr Hemedânî hazretleri Şafiî fıkhı ve hadis âlimidir. İran’da Hemedan’da 308 (m. 920) târihinde doğdu. İlim tahsili için çok yerleri dolaştı. Bağdâd’da bulundu. Şafiî fıkhı ve hadîs ilimlerinde büyük âlim oldu. Hemedan’da kadılık yaptı. 400 yılına…

Devamını oku

Asıl yaratıcı, mûcid, Allahü teâlâdır

Fen adamları Allahü teâlânın varlığına inanmakta ve iki elle onun dinine sarılmaktadır.       Sual: Kendilerini bilgin, fen adamı diye tanıtan bazı kimseler, yaratıcıyı inkâr etmektedirler. Gerçekten bütün fen bilginleri Allahı inkâr mı etmişlerdir?   Cevap: Meşhur Amerikalı fen adamı Edison’un mesai arkadaşı olan Martin André Rosonoff, şu hatırasını anlatmaktadır:…

Devamını oku

Güzel huy nedir efendim?

Evliyânın büyüklerinden ve Horasan âlimlerinden Ebû Alî Cürcânî hazretleri, çok zengin olmasıyla meşhurdu o yörede.   Bir gün “iki kişi” oturmuş, bu işi onu konuşuyorlardı.   Bir tânesi;   “Bu zât çok zengindir” dedi.   Öbürü onu tasdîk etti:   “Evet biliyorum.”    “Nasıl bu kadar zengin olmuş?”   “Bilmiyorum.”   Onlar böyle…

Devamını oku

Güzel rüyalarımızı, salih kimselere anlatmalıdır…

Rüya tabiri, ilim işidir. Herkes tabir edemez. Kötü rüyaları kimseye anlatmamalı!        İbn-i Şeyh Cemâleddîn hazretleri Hanbelî mezhebi fıkıh ve hadîs âlimlerindendir. 628 (m. 1231) senesinde Filistin-Nablus’ta doğdu. İlim tahsili için çok memleket ve şehir dolaştı. Birçok âlimden hadîs-i şerîf dinledi ve fıkıh öğrendi. 697 (m. 1298) senesinde Şam’da…

Devamını oku

Hindistân’daki Türk-İslâm Devletleri -2-

Bir önceki makalemizde “Hindistân’daki Türk-İslâm Devletleri”nden bahsetmeye başlamıştık. Bugün konumuza devâm ediyoruz efendim…           29 Nisan 2025 Salı günkü makalemizde “Hindistân’daki Türk-İslâm Devletleri”nden (alfabetik olarak) kısa kısa bahsetmeye başlamıştık. Makâlemizin hacmi nisbetinde şimdi konumuza devâm edelim:   4- Cavnpûr Şarkî Devleti: Hindistân’ın Cavnpûr bölgesinde 1394 senesinde Melik Server adında bir…

Devamını oku

Maddeye tapan, insanlıktan uzaklaşır!

İnsanın ruhu da, bedeni gibi gıdaya muhtaçtır. Bu da, ancak iman etmekle kabildir…       Sual: Sadece maddi şeylere değer veren, maddenin, makinenin esiri olmuş kimseler, zamanla insanlık sıfatlarını kaybedebilir mi?   Cevap: Yalnız maddiyata inanan kimseler, çok kereler dertlerine çare bulamayıp, ümitsizliğe kapılmaktadırlar. Bu, onların ruhlarının boş kalmasından ileri gelmektedir.…

Devamını oku