“Şeytan, kan gibi damarlarda dolaşır”

“Şeytan, kan gibi damarlarda dolaşır” Resûlullah efendimiz buyurdu ki: “Zevci uzakta olan kadınların yanlarına gitmeyiniz! Çünkü şeytan, kan gibi damarlarınızda dolaşır.”   Abdullah bin Urve el-Hirevî hazretleri hadîs âlimlerindendir. Bağdâd, Kûfe ve Basra âlimlerinden ilim tahsil etti. 311 (m. 923) senesinde vefât etti. Hadîs ilminde hafız olan (yüzbin hadîs-i şerîfi…

Devamını oku

“Kalkanını, çarpışana bırak!”

“Kalkanını, çarpışana bırak!” Hanım sahabilerden Hazret-i Nesibe “radıyallahü anhâ” şöyle anlatıyor: Uhud Savaşında, Resûl-i Ekrem Efendimiz, benim yanımda kalkan bulunmadığını gördü. Etrafına baktı. Ve bir sahabiye; “Ey kalkan sahibi! Kalkanını, çarpışana bırak” diye seslendi. O da emre uydu. Kalkanını bıraktı. Resulullah Efendimiz o kalkanı aldı. Ve bana uzattı. Ben de…

Devamını oku

Ah köyüm, güzel köyüm…

Ah köyüm, güzel köyüm… “Yolu köyümüzden geçip de akşama kalan kimseyi, herkes kendi evinde misafir etmek için çağırırdı…”     Ah köyüm güzel köyüm… Yurdumuzun her bir yerinin âdet ve töreleri birbirinden özeldir elbet… Bizim köyümüzde de ne âdetlerimiz vardı bir bilseniz… Hepsi birer birer yok oluyor da üzülüyor âdeta…

Devamını oku

Vücudu delik deşik olmuştu!..

Vücudu delik deşik olmuştu!.. Sahabilerden Sa’d bin Rebi “radıyallahü anh”, Uhud’da büyük kahramanlıklar gösterdi! Vücudu delik deşik oldu. Bir ara karıştı ortalık! Sahabîler dağıldılar… O, hiç gevşeklik göstermeyip Eshab-ı kirama seslenerek, Akabe biatında, canlarını feda edeceklerine dair verdikleri sözü ve yemini hatırlattı. Nihayet savaş bitti. Düşman çekip gitti. Efendimiz, Eshaba…

Devamını oku

İslamiyet, Allahü tealanın hak dinidir

İslamiyet, Allahü tealanın hak dinidir Muhammed aleyhisselâmın getirdiği yüce İslâm dîni, bütün dînleri nesh etmiş, yani yürürlükten kaldırmıştır. O’na verilen mukaddes kitap “Kur’ân-ı kerîm”dir.     Daha önceki bir makalemizde de belirttiğimiz gibi, Allahü teâlâ, insanların hem dünyadaki, hem de âhiretteki işlerinin düzgün ve faydalı olması ve onların yanlış, zararlı işlerden korunup,…

Devamını oku

Namazını ayakta kılamayan hasta

Namazını ayakta kılamayan hasta Ayakta duramayan veya ayakta durunca, hastalığının uzayacağını çok zanneden hasta, namazını oturarak kılıp, rükû için bedenini biraz eğer. Abdülazîz el-Kınânî hazretleri büyük fıkıh âlimlerindendir. Doğum târihi kesin olarak bilinmemektedir. 240 (m. 854) târihinde vefât etti. Derslerinde buyurdu ki: Ayakta duramayan veya ayakta durunca, hastalığının uzayacağını çok…

Devamını oku