Her şey kendi kendine mi var oldu?

Sual: Bazı kimseler bir yaratıcıyı inkâr etmek için, “her şey kendi kendine var olmuştur veya tabiat kuvvetleri ile var olmuştur” demektedirler, bunun aslı var mıdır? Cevap: Bütün varlıkları var eden, yaratan, varlıkta durduran bir varlık bulunmasa, ya her şey kendi kendine var olur, yahut hiçbir şeyin var olmaması lazım gelirdi. Her…

Devamını oku

“Müslümanlık kısaca nedir efendim?”

Evliyânın büyüklerinden Ebülleys-i Semerkandî hazretleri, bir gün sevdiklerine; “İbâdetlerini riyâ ile, gösteriş için yapanların hâli şu kimseye benzer ki, kesesini çakıl taşlarıyla doldurmuş. Herkes onun için ‘ne zengin adam’ der. Ama onlarla bir şey alacak olsa, kimse ona bir kuruşluk mal bile vermez” buyurdu. Ve ilâve etti: “İbâdet yapmakta da hâlis niyet yoksa,…

Devamını oku

“İsmim söylendiğinde bana salat okuyun!”

Resûlullah Efendimiz: “Beni rüyâda gören, gerçekten beni görmüştür. Çünkü, şeytan benim sûretime giremez.”       Amr bin Abdullah Sebîî hazretleri Tabiînin büyüklerindendir. 33 (m. 653) senesinde Kûfe’de doğup, 127 (m. 744) yılında orada vefât etti. Zamanında Kûfe’nin en büyük âlimi idi. Hazreti Ali’nin (radıyallahü anh) zamanına yetişti. O’nu hutbe…

Devamını oku

Ahirete ihtiyaç vardır

Ahirete inanmak, Allahü teâlâya inanmak gibi çok mühimdir.      Sual: Ahirete ihtiyaç yok diyenler oluyor, gerçekten ahirete ihtiyaç yok mudur?   Cevap: Ahirete inanmak, Allahü teâlâya inanmak gibi çok mühimdir. Ahiret olmazsa, dünyada mükafatlandırılmayan iyilikler ve cezası çekilmeyen fenalıklar, haksızlıklar, karşılıklarını göremeyecektir. Bu hâl, en ince sanatları, en ince düzenleri…

Devamını oku

“Siz âlimlerden uzak durdunuz!”

Ebülleys-i Semerkandî hazretleri 983 senesinde vefât etti.   Bir gün şunu anlattı:   Hak teâlâ mahşerde bu dünyâya insan sûreti verip herkesin görebileceği bir yerde bulundurur.   Şöyle ki;   Saçları karmakarışık, gözleri mosmor, dili dışarı sarkmış, kapkara, çirkin suratlı bir koca karı gibidir.   Bir melek seslenir:   “Ey insanlar! Bunu…

Devamını oku

Her gün çok dua ve istiğfar etmelidir…

Her zaman, ölülere de, dua ve istigfâr etmekle, onun için sadaka vermekle yardım etmek, imdâtlarına yetişmek lâzımdır.     Her gün kendimiz ve sevdiklerimiz için çok dua etmelidir. Dua, istemek demektir. Aç bir adamın, iştahlı olduğu bir zamanda yiyecek istemesi gibidir. İman ile ölenlere hatm-i tehlîl yapmak, yani yetmiş bin Kelime-i tevhîd…

Devamını oku