Ey günahı çok olan kullarım!..

Allahın rahmetinin, affının bol olduğunu bilmelidir. Günahlarımız çok olsa da Allahü teâlânın affedebileceğini düşünmek hüsn-i zan olur.        Mümin kardeşinin kusurlarını araştırmak; kendi ayıplarını görmeyip onun günah işlediğini zannetmek suizandır. Zan etmek, yani kalbin o tarafa kayması suizan olur. Fasığa suizan câiz olmadığı gibi, salih kimseye suizan asla câiz…

Devamını oku

Dinimizin temel bilgileri nereden öğrenilir?

Her Müslümânın Ehl-i sünnet âlimlerinin yazdığı “İlmihâl” kitaplarından birini okuyup öğrenmesi ve çocuklarına öğretmesi lâzımdır.       Kur’ân-ı kerîmin hakiki manasını anlamak isteyen bir kimse, din âlimlerinin kelâm, fıkıh ve ahlâk kitaplarını okumalıdır. Bu kitapların hepsi, Kur’ân-ı kerîmden ve hadîs-i şeriflerden alınmış ve yazılmıştır. “Kur’ân Tercümesi” ismi verilen kitaplardan dinin lüzumlu bilgileri öğrenilemez.…

Devamını oku

Mevlid kandili

Mevlid gecesi; Rebî’ul-evvel ayının 11. ve 12. günleri arasındaki gecedir.       Sual: Mevlid kandilinin dinimizdeki yeri nedir ve niçin kutlama yapılmaktadır?   Cevap: Mevlid gecesi; Rebî’ul-evvel ayının 11. ve 12. günleri arasındaki gecedir. Dünyadaki bütün insanlara Peygamber olarak gönderilen, Muhammed aleyhisselamın doğduğu gecedir. Bu gece, Kadir gecesinden sonra, en…

Devamını oku

Sıkıntılara sabreden mübarek zat…

Büyük velî Ebül Feth-i Serahsî hazretlerine, bir gün bâzı sevdikleri “Bize hocanızdan bahseder misiniz?” dediler.   Şöyle anlattı:   “Hocam, sıkıntılara sabreder, hiç şikâyet etmezdi.   Hak teâlâ, onun her bir isteğini ânında yaratırdı.”   Dinleyenler;   “Bir misâl verseniz efendim” dediler.   Şöyle anlattı:   Evimizin önünde bir dut ağacı vardı…   Mevsimi gelince…

Devamını oku

“Câhil kusurunu anlamaz nasihat kabul etmez…”

“Akıllı, sustuğu vakit tefekkür, konuştuğu vakit zikreder, baktığı vakit de ibret alır.”       Ebû Abdullah et-Takî hazretleri evliyânın büyüklerindendir. 416 (m. 1025) senesinde vefât etti.   Şeyhülislâm Abdullah-i Ensârî hazretleri buyurdu ki: “Ebû Abdullah et-Takî, melek gibi bir kimse idi. Zamanında bulunan âlimlerin hemen hepsi ile görüşmüştü. Maddî ve…

Devamını oku

Hepsi hocamın bereketiyle…

Ebül Feth-i Serahsî hazretleri, devrinin bir tekiydi. Ebül Fadl-ı Serahsî hazretlerinin talebesidir.   Her velî gibi o da hocasını çok severdi.   Her kavuştuğunu, o zâtın himmeti bilirdi.   ● ● ●   Bir gün bâzı dostları;   “Efendim, bu yüksek mertebeye nasıl yükseldiniz?” diye sordular.   Cevâbında;   “Hocamın sâyesinde” buyurdu.   Ve şöyle anlattı:  …

Devamını oku