Kalb katılığının ilacı!..

Ahmed Diyobendî hazretleri, Hindistan’da yetişen velîlerdendir. Doğum ve vefât târihleri belli değildir. Sehârenpûr’a yakın Diyobend şehrinde doğdu. Serhend şehrine giderek İmâm-ı Rabbânî hazretlerine talebe oldu. İhlâsı sebebiyle İmâm-ı Rabbânî’nin iltifat ve merhametine kavuştu… “İKİSİ DE EVLİYÂLIK HÂLİDİR”Ahmed Diyobendî, insanlara doğru yolu anlatmak için hilâfet aldığı ilk zamanlarda hocası İmâm-ı Rabbânî…

Devamını oku

Oruç tutma zamanı

Bozuk kitap:2 Reformcu diyor ki: (Çok uzun süre oruç tutuluyor. Güneş doğmaya yakın bir zamana kadar yiyip içmeli. Ancak o zaman siyah iplikle beyaz iplik ayrılabilir. Böyle yapılmazsa Kur’anın emrine uyulmamış olur.)CEVAP: Bunu başka mezhepsizler de söylüyor. Siyah iplikle beyaz ipliğin ayırt edilmesinin açıklamasını bilmediklerinden veya art niyetlerinden dolayı böyle…

Devamını oku

Hangisi kıymetli acabâ?

Bir gün Ebül Hasan-ı Harkânî hazretlerinden nasihat istediler. Cevap olarak; – Allahın kullarına yardım edin. Anne babanız muhtaçsa onlara hizmet edin ki, bu büyük devlettir, buyurdu.Ve şunu anlattı:İki kardeş, bir evde yaşıyorlardı.Hizmete muhtaç bir de anneleri vardı.Biri annesinin hizmetlerini yapıyor, öteki bir köşeye çekilip Rabbini zikrediyordu.Bu her gece böyle devam…

Devamını oku

Az güler, az sevinirlerdi…

İslam büyüklerinin güzel ahlâkından biri de, az gülmek ve dünya nimetlerinden dolayı sevinç ve sürûr duymamaktı. Onlar giyim, evlilik, makam, vasıta sahibi olma gibi dünya nimetlerine mazhar oldukları zaman, bu nispette uhrevî nimetlerinden azalma olacağından endişe ederlerdi. Abdullah bin Mes’ud buyurdu ki: “Sıratı geçmediği halde gülen, peşinde ölüm olduğu halde sevinen…

Devamını oku

“Çobanın vazifesi, sürüyü korumaktır”

Evlât, ana baba elinde bir emânettir. Çocukların temiz kalbleri kıymetli bir cevher gibidir ve mum gibi, her şekli alabilir. Küçük iken, hiçbir şekle girmemiştir. Temiz bir toprak gibidir ki, temiz toprağa hangi tohum ekilirse, onun meyvesi hâsıl olur. Çocuklara îmân, Kur’ân ve Allahü teâlânın emirleri öğretilir ve yapmaya alıştırılırsa, din…

Devamını oku

Ne için mahzundu?

Peygamber Efendimiz sallallahü aleyhi ve sellem ve şanlı sahâbîler Uhud harbinden dönmüş Medîne’ye giriyorlardı. Kadın ve çocuklar yollara dökülmüş, gâzileri karşılıyor, hepsi de aynı kişiyi merak ediyorlardı:Sevgili Peygamberimizi.Kebşe Hâtun da düşmüştü yollara.Lâkin Efendimizi sağ görememek endişesiyle pek mahzundu.Oğlu Amr şehit olmuştu.Ama ne gam. O sadece Sevgili Peygamberimizi merak ediyordu.Ve gördü…

Devamını oku