İnsanların duâsını almak

Allahü teâlâ, insanlara hizmet edenleri, nasîhat verenleri, tatlı dilli, güler yüzlü olanları, iyi iş yapanlara yardım edenleri, sabredenleri ve iyilik edenleri sever. Kendini beğenenleri ise, sevmez. Allahü teâlâ bir kulunu severse, ona, âhirete yarar işler, iyi, güzel ameller yaptırır ve onu, günâh işlemekten korur. Bir kimse, verdiğini Allahü teâlânın rızâsı…

Devamını oku

Affetmeyi seversin, beni de affet!

Allahü teâlâ kullarına ve bütün yarattıklarına karşı çok merhametlidir. Bilhassa kullarının günâhlarını affetmeyi çok sever. Bunun için, tekrar tekrar, kâfirlerin ve Müslümanların dünyada iken şartlarına uygun olarak yapacakları tövbeleri kabûl edeceğini bildirmiştir. Allahü teâlâ buyuruyor ki: (Eğer kulum, gökteki bulutlara kadar yükselecek günah işlese fakat benden ümidini kesmeyip, affını, mağfiret…

Devamını oku

Bid’at işleyenin, ibâdeti kabûl olmaz

Bid’at; Peygamber efendimizin ve dört halîfesinin zamânlarında bulunmayıp da, onlardan sonra, dinde meydâna çıkarılan, ibâdet olarak yapılmaya başlanan şeylerdir. İbâdetlerde yapılan değişikliklere bid’at denir. İbâdet yaparken bid’at işlemek harâmdır ve ibâdetin bozulmasına sebep olur. Bid’at işlemek büyük günâh olup, hiçbir ibâdetin kabûl olmamasına sebeptir. Nitekim hadîs-i şerîfte; (Bid’at işleyenin hiçbir…

Devamını oku

Seni de, yanındakileri de affettik

Allahü teâlâ, kullarının günâhlarını affedicidir, kerîmdir, rahîmdir, lütfu, ihsânı boldur ve merhameti çoktur. Zümer sûresinin 53. âyetinde meâlen; (Ey günâhı çok olan kullarım! Allahın rahmetinden ümmîdinizi kesmeyiniz. Allah, günâhların hepsini affeder. O, sonsuz magfiret ve nihâyetsiz merhamet sâhibidir) buyurulmaktadır. Peygamber efendimiz de; (Allahü teâlâ merhameti yüz parçaya ayırdı. Doksan dokuzunu…

Devamını oku

Âhir zamanda zengin olmak saadettir…

Zekâtını fakirlere veren ve alın teri ile helâlinden kazanan kimsenin köşkler yaptırması, harâm değildir, helâl ve mübârektir. Tembel oturup, çalışmayıp, fakir kalmak, yâhut kazandıklarını harâm şeylere verip, basit meskende kalmak, uygun değildir. Böyle tembellerin ve malını harâmlara isrâf edenlerin yüzünden, çalışkanlar niçin suçlu olsun? Zekâtını verenlerin köşklerde oturmaları, şık giyinmeleri,…

Devamını oku

Oruç; sadece yemeyi, içmeyi terk değildir

Allahü teâlâ, îmân edenlere, senede bir ay Ramazân-ı şerîf ayında gündüzleri oruç tutmayı emretmiştir. Cenâb-ı Hak, bu emri sebepsiz vermemiştir. Oruç, insanlara hem maddî, hem de mânevî faydalar sağlamaktadır. Bütün bir sene, çeşitli yemekleri eritmek için, yorulan insan midesi ve bağırsakları, senede bir ay dinlenerek sağlığını korumuş olur. Bu maddî…

Devamını oku