İnsanlar, ölünce uyanırlar!..

Bu dünya, bir konaktır. Bu geçici varlık, bir görünüştür ki, gölge gibi, yavaş yavaş çekilmekte ve geçip gitmektedir. Dünyanın bir hayâl, bir rüyâ olduğunda şüphe yoktur, çünkü Peygamber efendimiz; (İnsanlar uykudadır, öldükleri zaman uyanırlar) buyurmuşlardır. İnsân, rüyâda çok zengin olabilir, yüksek mevki, makam sâhibi olabilir, çok işler yapabilir ama uyanınca…

Devamını oku

Yarına çıkacağımız belli değildir!..

Dünya, devamlı kalınacak yer değil, ayrılık dünyasıdır. Bugün değilse bile, yarın insanlar birbirinden, sevdiklerinden ayrılacaktır. Îmânlı olarak ölüp, âhirette beraber olmak, buluşmak, kavuşmak için duâ etmelidir. Âhirette buluşmak, kavuşmak için de, mü’minlerin birbirini çok sevmesi, birbirlerine yardımcı olması, İslâmiyetin bildirdiği yoldan ayrılmaması lâzımdır. Müslüman olarak, insanların kusûrlarını, ayıplarını değil, iyi…

Devamını oku

Başkasını, kendinden önce düşünmek

îsâr; başkasının ihtiyâcını kendi ihtiyâcından önce düşünmek, muhtâç olduğu hâlde, elindeki malı muhtâç olana verip, yokluğa katlanmak demektir. İnsana lâzım olan şeylerde îsâr yapılır, ibâdetlerde îsâr yapılmaz. Meselâ, câmide birinci saftaki yerini başkasına vermez. Namâz vakti gelince abdestsiz kimsenin abdest suyunu, başkasına îsâr etmesi, vermesi câiz değildir. Bir kimsenin hakkını…

Devamını oku

Kurtuluş vesîkası!..

Berât veya Berâet, sözlük anlamı itibariyle, temize çıkarmak, bir şahsın, hakkında iddia edilen suçtan uzak olduğunun veyâ işlediği söylenilen suçun gerçekte suç olmadığının anlaşılması anlamındadır. Ayrıca Berât, kurtuluş vesîkası anlamına da gelmektedir. Allahü teâlâ dört kimseyi dört şeyle töhmetten, iftiradan berât ettirmiştir. Yusuf aleyhisselâmı şâhitle, Mûsâ aleyhisselâmı elbisesini taşıyan taşla,…

Devamını oku

Her şey, mükemmel yaratılmıştır

Allahü teâlânın, sayamayacağımız kadar çok, nizâm ve âhenk içinde yarattığı varlıklar için, “Tesadüfen olmuştur” demek mümkün değildir. Böyle söyleyenlerin sözleri câhilcedir ve fen bilimlerine de aykırıdır. Çünkü fen bilgileri, bunların tesadüfen meydana gelemeyeceğini, açık olarak bildirmektedir. O hâlde bu muazzam kâinatın tesadüfen olmadığı anlaşılınca, bir gâye için yaratıldığı meydana çıkar.…

Devamını oku

Sabırsız îmân ve amel olmaz

Allahü teâlânın varlığına, gönderdiği Peygamberlerine îmân etmek ve emredilen bir farzı yapmak yahut bir günahtan kaçınmak, sabırsız ele geçmez. Çünkü, Peygamber efendimize; -Îmân nedir? diye sorulduğunda; -Sabırdır cevabını vermişlerdir. Seyyid Ahmet Bedevî hazretleri buyuruyor ki: “Sabır, Allahü teâlânın hükmüne rızâ göstermektir. Onun hükmüne rızâ göstermek ve emrine teslim olmak demek,…

Devamını oku