Kimsenin gönlünü kırma!..

Allahü teâlânın rızâsına, sevgisine kavuşmak için, emrettiklerine saygı, hürmet göstermeli, bütün mahlûklara da, şefkat ve merhametle yaklaşmalıdır. Hiç kimsenin kalbini kırmamalı, ayıplarını, kusûrlarını araştırmamalı, yüzlerine vurmamalıdır. Peygamber efendimiz, Mu’âz bin Cebel hazretlerine hitaben buyurdular ki: (Yâ Mu’âz! Ayıpları gizle, kimsenin ayıbını yüzüne vurma! Farzlardan başka kıldığın namâzları ve ibâdetleri kimseye…

Devamını oku

Her gün ömrün eksiliyor!

Dünyâda insana verilen ömür sınırlıdır ve ecel de, her ân yaklaşmaktadır. Cennet ve Cehennemden biri, insanı beklemektedir. Ecel, bugün gelmezse, bir gün elbette gelecektir. İnsan, başına gelecekleri, geldi bilmelidir. Çünkü ölüm, kimseye vakit tayîn etmemiş, gece veyâ gündüz, çabuk yâhut geç, yazın veyâ kışın gelirim dememiştir. Herkese ânsızın gelir ve…

Devamını oku

Makam ve şöhret sâhibi olmak

İhlâs, ilmin ve amelin Allah rızâsı, Allah sevgisi ile olması, mal, mevki ve şöhret için olmamasıdır. İlmi, Allah rızâsı için, İslâm dînine ve Müslümânlara hizmet için öğrenmelidir. Mal, mevki kazanmak, kibir ve şöhret için öğrenmemelidir. Zira hadis-i şerifte; (İki aç kurt, bir koyun sürüsüne girdiği zamân, yaptıkları zarardan, mal ve…

Devamını oku

Hiçbir şey kendiliğinden olamaz!..

Kâinatta var olan, yaratılan ve meydana gelen hiçbir olay, kendiliğinden olmamıştır. Bütün bunları, yoktan yaratan, bir yaratıcı vardır. Bugün fabrikalarda binlerce ilâç, ev eşyâsı, sanâyi ve ticâret maddeleri, elektronik âletler, harp vâsıtaları yapılıyor. Bunların çoğu, ince hesaplardan, yüzlerce tecrübeden sonra elde ediliyor. Bunlardan birine dahi, kendi kendine var oldu denebilir…

Devamını oku

Sonsuz kudretin varlığı inkâr olunamaz

İnsan olarak, kâinatta mevcut olan her şeyin, şaşılacak bir nizâm içinde olduklarını görmekteyiz. Fen, her sene bunların yenilerini bulmaktadır. Bu nizâmı yaratanın, Hay diri, Âlim bilici, Kâdir gücü yetici, Mürîd dileyici, Semî işitici, Basîr görücü, Mütekellim söyleyici ve Hâlık yaratıcı olması lâzımdır. Çünkü ölmek, câhil olmak, gücü yetmemek, zorla yapmak,…

Devamını oku

Kalbi hasta olan nefsine uyar

İnsanda iki türlü kalb vardır. Birisi, bildiğimiz, göğsümüzdeki et parçasıdır ki, buna yürek denir. İkincisi, bu et parçasında bulunan bir kuvvettir ki, buna da gönül denir. Din kitaplarında anlatılan kalb, yürek değil gönüldür. İnanmak, inanmamak, muhabbet, düşmanlık hep bu kalbde yani gönülde olur. İnsanın organları bu kalbin emrindedir. Temiz kalbin…

Devamını oku