Güzel ahlâkı tamamlamak için…

Resûlullah efendimizin Peygamberliği bildirilmeden önce de, sonra da haşmeti, büyüklüğü, heybeti herkesin gözlerinde ve gönüllerinde yer etmiti. Kureyşli müşrikler, Eshâb-ı kirâma eziyyet ederlerdi. Resûlullah efendimizi gördükleri zamân, Ona da eziyyet edelim diye kalblerinden geçirirlerdi. Fakat Onu görünce, heybetinden Ona hürmet ve hizmet ederlerdi. Resûlullah efendimizi ansızın gören kimseyi korku kaplar,…

Devamını oku

Kötü huyların tedâvisi

Kendinde kötü huy bulunan kimse, buna yakalanmanın sebebini araştırmalı, bu sebebi yok etmeye, bunun zıddını yapmaya çalışmalıdır. Kötü huydan kurtulmak, bunun zıddını yapmak için çok uğraşmak lâzımdır. Çünkü insanın alıştığı şeyden kurtulması çok zordur. Zira kötü şeyler, nefse tatlı gelir. İnsanın, kötü bir şey yapınca, arkasından nefsine güç gelen şey…

Devamını oku

Îmânı doğru olan, kurtulur

Peygamber efendimizin Allahü teâlâdan getirdiği şeyleri, dil ile ikrâr etmeye yani söylemeye ve kalb ile tasdîk etmeye îmân denir. Muhammed aleyhisselâma îmân etmeye ve bildirdikleri ile amel etmeye de, İslâmiyyet denir. Yalnız îmân ile Cennete girilir. Îmân olmadan, sadece amel ile Cennete girilmez. Amelsiz îmân makbuldür, îmânsız amel ise, makbûl…

Devamını oku

Kalbi temizlemek için…

İyi bir insan, kendine ve başkalarına zararı olmayan kimse demektir. Allahü teâlâ, insanların iyi olmalarını, herkesin râhat yaşamalarını istiyor. Buna kavuşmak için, insanlarda kalb, akıl ve nefis yaratmıştır. İnsanın bütün uzuvları kalbin emrindedir. Nefis, bedenin muhtâç olduğu şeyleri kalbe yaptırmak ister. Nefsin isteklerinin hepsi, kendine de, başkalarına da, zararlıdır. Akıl,…

Devamını oku

Dinimizi, doğru kitaplardan öğrenmeli

Dünyanın neresinde olursa olsun, her insana önce lâzım olan şey, dînini, îmânını öğrenmektir. Din, eskiden İslâm âlimlerinden kolayca öğrenilirdi. Şimdi, âhir zamân olduğu için, hakîkî din âlimi bulmak çok zorlaştı. Kendini âlim zanneden câhiller, din adamı olarak her tarafa yayıldı. Şimdi dîni, îmânı doğru olarak öğrenmek için tek çâre, Ehl-i…

Devamını oku

Söylenenin kıymeti, söyleyenle ölçülür

Ayet-i kerîmeleri, hadis-i şerifle bildirilen çeşitli duâları, tesbihâtı okumak çok kıymetlidir ve sevaptır. Ancak âyet-i kerîmenin ve duânın te’sîr etmesi, kabul olması için, okuyanın ehl-i sünnet i’tikâdında olması, kul hakkından sakınması, harâm, yememesi ve hiç kimseden herhangi bir karşılık istememesi, beklememesi şarttır. Allahü teâlâya inanan, îmân eden, emirleri yapıp, haramlardan…

Devamını oku