Ölmüş olan kalb, temiz olmaz!..

İnsana dünyâda ve âhırette zarar veren her şey, kötü ahlâktan meydâna gelmektedir. Zararların, kötülüklerin başı, kötü huylu olmaktır. Harâmlardan, kötülüklerden sakınmaya, takvâ denir. Takvâ, ibâdetlerin en kıymetlisidir. Çünkü bir şeyi süslemek için, önce pislikleri, kötülükleri yok etmek lâzımdır. Bunun için, günâhlardan temizlenmedikçe, ibâdetlerin faydası olmaz ve yapılan hiçbir ibâdete sevâp…

Devamını oku

İkisinin de geçmişte yaptıklarını sildim

Allahü teâlâ kullarına ve bütün yarattıklarına karşı çok merhametlidir. Bilhassa kullarının günâhlarını affetmeyi çok sever. Bunun için, tekrar tekrar, kâfirlerin ve Müslümanların dünyada iken şartlarına uygun olarak yapacakları tövbeleri kabûl edeceğini bildirmiştir. Allahü teâlâ buyuruyor ki: (Eğer kulum, gökteki bulutlara kadar yükselecek günah işlese fakat benden ümidini kesmeyip, affını, mağfiret…

Devamını oku

Malı seviyorsan, yerine sarf et!..

Zekât vermek, Kur’ân-ı kerîmin otuziki yerinde, namâzla birlikte emredilmektedir. Ticâret eşyasının, kırda otlayan hayvânların, tarladan, ağaçlardan elde edilen mahsulün, kâğıt paraların ve alacakların zekâtlarını emir olunan yerlere seve seve vermelidir. Zekâtı verilen mâl azalmaz. Zekâtı verilmeyen mâl, Cehennemde ateş olur. Nitekim Tövbe sûresinin 34. âyet-i kerîmesinde meâlen; (Malı, parayı biriktirip…

Devamını oku

İbâdetleri ihlâs ile yapmalıdır

İmânı olan ve harâmlardan sakınıp, ibâdetlerini yapan kimseye, Müslümân denir. Dünyâ ve âhıret saâdetine kavuşmak, îmân etmekle, Müslümân olmakla mümkündür. İmân, belli altı şeye ve bütün emir ve yasakların hepsine inanmak demektir. Allahü teâlâ, kendisine doğru olarak îmân edip itâat eden kulundan râzı olur ve onu sever. Allahü teâlânın râzı…

Devamını oku

Allahü teâlânın rızâsına kavuşmak

Dünyâ ve âhıret saâdetlerinin başı, en iyisi, Allahü teâlânın rızâsına, sevmesine kavuşmaktır. Buna kavuşabilmek için, evvelâ ehl-i sünnet âlimlerinin bildirdikleri gibi îmân etmek, sonra harâmlardan sakınmak, farz olan ibâdetleri yapmak ve sâlih olan müminleri sevmek lâzımdır. Bunları da, ihlâs ile yapmalıdır. İhlâs, Allahü teâlâdan başka hiçbir şeyi sevmemekle, yalnız Onu…

Devamını oku

Oruç; sadece yemeyi içmeyi terk değildir!

Allahü teâlâ, îmân edenlere, senede bir ay ramazân-ı şerîf ayında gündüzleri oruç tutmayı emretmiştir. Cenâb-ı Hak, bu emri sebepsiz vermemiştir. Oruç, insanlara hem maddî, hem de mânevî faydalar sağlamaktadır. Bütün bir sene, çeşitli yemekleri eritmek için, yorulan insan midesi ve bağırsakları, senede bir ay dinlenerek sağlığını korumuş olur. Bu, maddî…

Devamını oku