Şükürsüz olan mutsuz olur

Şükürsüz olan mutsuz olur




Beterin beteri var deyip o anlık dille “çok şükür” diyoruz amaaa… Gerçek şükür kişiyi mutlu eder, güzel bakmak, güzel görmek, nasip olanla yetinmek, olumsuzluklardan hayırlar keşfetmek bunlardan başlıcaları olmalı. Mesela çocuk odası dağınıksa çocuğa kızmak, söylene söylene toplamak veya toplatmak yerine “Allahü teâlâya şükürler olsun ki bana odayı dağıtacak evlat vermiş,  o evladı eğitecek odasını toplamayı öğretecek fırsatı vermiş, bunları idrak edecek akıl vermiş” vs. demek…

Evi temizleyip bulaşık yıkayıp ütü yaparken söylenmek yerine, “Allahü teâlâya şükürler olsun ki bunları yapabilecek sağlığa sahibim, yaptıkça sevap kazananlardanım, bunları yapacak birçok eşyam ve yuvam var” demek. Örnekleri de şükürleri de çoğaltmak mümkün… Ama şükür yoksa her şeye sahip olsa da yine de mutsuzluk kaçınılmaz olur çünkü bir süre sonra sahip oldukları da ona yeterli gelmez, hep bir doyumsuzluk hep bir yetersiz bulma yakasını bırakmaz

Öyleyse ne diyoruz?

Şükür varsa mutluluk da var, şükrümüz daim olsun.

Unutulmamalı ki mutluluğu dışarıda arayan, dışarıda kalır. “Evimde hiç mutlu değilim, başka eşlere başka evliliklere bakınca ister istemez hem evimden hem eşimden soğuyorum” diyenler oluyor, bu durumda kişi evvela şunu idrak etmeli. Allahu teâlâ mutluluğu yuvaya vermiştir, o yuvayı sabırla, şükürle cennet bahçesine çevirmek elimizde olduğu gibi, cehennem çukurlarından bir çukur hâline getirmek te yine bizim bakış açımız ve niyetimizle mümkün…

Nasip olanla mutlu olmak için kıymetini bilmemiz ve şükrünü eda etmemiz lazım “Çok şükür” demekle gerçek anlamda şükür olmaz, şükür nasip olana güzel bakıp yetinmekle mümkün olur. Şükrün edası telaş göstermeksizin mukavemet etmek, güzel bakmak güzel görmek, şikâyeti terk ve teslimiyet teslim olmakla mümkün… Onun için eskiden dinine diyanetine bağlı insanlar dualarında küfrün ve dalaletin haricinde her hâle hamd olsun diye dua ederlerdi. Şükretmek insanın kendisine de pozitif enerji verir… Sağlıklı bir hayat için bu da çok önemlidir.

        Türkan Kütük

 

 

ŞİİR

 

         BİRLİKTE TÜRKİYE’YİZ
 
Vuslatı arıyorum, hasretin çekiyorum.
Etrafı tarıyorum, umutlar ekiyorum.
Aşkından ağlıyorum, gözyaşı döküyorum.
   Gurbet ateşi başka, memleketim Türkiye’m.
   Sıla hasreti başka, memleketim Türkiye’m.
 
Avrupa’yı görenler, vatan başka diyorlar.
Afrika’ya gidenler, vatan başka diyorlar.
Amerika sevenler, vatan başka diyorlar.
   Gurbet ateşi başka, memleketim Türkiye’m.
   Sıla hasreti başka, memleketim Türkiye’m.
 
Dünyanın dört yanından, hatıralar yaşıyor.
Unutmayın dünyadan, çok bilgiler akıyor.
Gönüller İstanbul’dan, canlara can katıyor.
   Gurbet ateşi başka, memleketim Türkiye’m.
   Sıla hasreti başka, memleketim Türkiye’m.
 
Bir elimizde bayrak, bir elimizde sancak.
Dil söyler ağlayarak, gönüller çağlayarak.
Tarihten güç alarak, istiklal sağlayarak.
   Gurbet ateşi başka, memleketim Türkiye’m.
   Sıla hasreti başka, memleketim Türkiye’m.
 
Hainler bir olsa da, bu vatan elbet bizim.
Düşmanlar saldırsa da, bu vatan elbet bizim.
Tahditler yağdırsa da, bu vatan elbet bizim.
   Gurbet ateşi başka, memleketim Türkiye’m.
   Sıla hasreti başka, memleketim Türkiye’m.
 
Şehitler dile gelmiş, tekbiri söylüyorlar.
Gaziler dile gelmiş, tevhidi söylüyorlar.
Arifler dile gelmiş, tedbiri söylüyorlar.
   Gurbet ateşi başka, memleketim Türkiye’m.
   Sıla hasreti başka, memleketim Türkiye’m.
 
Malazgirt’te yaşadık, zafer bizlerin oldu.
İstanbul’a taşıdık, zafer bizlerin oldu.
Çok zorları başardık, zafer bizlerin oldu.
   Gurbet ateşi başka, memleketim Türkiye’m.
   Sıla hasreti başka, memleketim Türkiye’m.
 
 
Bil Roma’yı titreten, Osmanlı’nın sesiydi.
Viyana’yı kuşatan, Osmanlı askeriydi.
İstikamet yaşatan, Osmanlı neferiydi.
   Gurbet ateşi başka, memleketim Türkiye’m.
   Sıla hasreti başka, memleketim Türkiye’m.
 
Dört bir yandan geldiler, tarihe gömmek için.
İçimize girdiler, bizleri bölmek için.
Teröre destekçiler, Türkleri yenmek için.
   Gurbet ateşi başka, memleketim Türkiye’m.
   Sıla hasreti başka, memleketim Türkiye’m.
 
Onbeş Temmuz, ihtilal, devrimler korkutamaz.
Sanmayın ki bu millet, hiçbir şeyden anlamaz.
İstikameti vardır, dünyaya hiç aldanmaz.
   Gurbet ateşi başka, memleketim Türkiye’m.
   Sıla hasreti başka, memleketim Türkiye’m.
 
Diyaloğ cazgırına, aman vermez bu millet.
Düşmanın ayğırına, aman vermez bu millet.
Vatikan hayranına, aman vermez bu millet.
   Gurbet ateşi başka, memleketim Türkiye’m.
   Sıla hasreti başka, memleketim Türkiye’m.
 
Gizli ittifaklarla, yürüyen sobelendi.
Fitne ve fesatlarla, yürüyen sobelendi.
Psikopat kardinalle, yürüyen sobelendi.
   Gurbet ateşi başka, memleketim Türkiye’m.
   Sıla hasreti başka, memleketim Türkiye’m.
 
Helale haram dedi, bıkmadan haram yedi.
Olmaz şeyler söyledi, halkı ifsat eyledi.
Allah’ı terk eyledi, kula kulluk eyledi.
   Gurbet ateşi başka, memleketim Türkiye’m.
   Sıla hasreti başka, memleketim Türkiye’m.
 
Altın nesil diyerek, gençliği çok ettiler.
Şeytan zırhı giyerek, milleti şok ettiler.
Şefkatli görünerek, imanı yok ettiler.
   Gurbet ateşi başka, memleketim Türkiye’m.
   Sıla hasreti başka, memleketim Türkiye’m.
 
Maskeniz düştü yere, yolun sonu göründü.
Söylendi bin bir kere, yalancılar süründü.
İzin yok tekerrüre, dünya şimdi sürgündü.
   Gurbet ateşi başka, memleketim Türkiye’m.
   Sıla hasreti başka, memleketim Türkiye’m.
 
“Ebu Fehim” biz biriz, tarihle birlikteyiz.
Allah için severiz, Allah için şehidiz.
Şan veren gazileriz, birlikte TÜRKİYE’yiz.
   Gurbet ateşi başka, memleketim Türkiye’m.
   Sıla hasreti başka, memleketim Türkiye’m.
 
                                            EFENDİ ŞAİR

Comments are closed.