“İstişâre eden, pişman olmadı…”

İnsan, mâlını, emniyyet ettiği kimseye bıraktığı gibi, doğru söyleyeceğine emîn olduğu kimse ile istişâre eder, danışır. Âl-i İmrân sûresinin 159. âyetinde meâlen;(Yapacağın işi önce meşveret et) buyuruldu. Meşveret yani danışmak, insanı pişmân olmaktan koruyan bir kale gibidir. Meşveret olunacak kimsenin, insanların hâlini, zamânın ve memleketin şartlarını bilmesi lâzımdır. Buna siyâset bilgisi…

Devamını oku

Kalbin, sâlih, temiz olması

Kalb, yürekte bulunan bir kuvvettir. Ampulde bulunan elektrik cereyânı gibidir ki buna, gönül denmektedir. Bedendeki bütün organlar, kalbin emrindedir. His uzuvlarımızın duydukları bütün bilgiler kalbde toplanır. İnsanın, inanmak, sevmek, korkmak, kalbindedir. Îmân eden ve kâfir olan, kalbdir. Kalbi temiz olan, İslâmiyyete uyar, kalbi kötü olan ise, İslâmiyetten kaçar. Güzel, iyi…

Devamını oku

İbâdetin, doğru ve devamlı olanı makbûldür

Namâzın ve bütün ibâdetlerin nasıl yapılacağını, yaparken nelere uyulacağını Allahü teâlâ Peygamberine bildirmiştir. Peygamber efendimiz de, bunları, öğrendiği gibi Eshâbına bildirmiş ve kendi de yapmıştır. Farzları, vâcibleri ve harâmları, Peygamber efendimiz bile değiştirmemiştir ve değiştiremez. Din imâmlarımız bunların hepsini Eshâb-ı kirâmdan görerek ve işiterek anlamışlar ve kitâplarına yazmışlardır. ÜSTÜNLÜKLERİN EN…

Devamını oku

“En büyük hırsız, namazından çalandır”

İmândan sonra, en kıymetli ibâdet, namâzdır. Dînin direği olan namâz, ibâdetlerin en üstünüdür. İmâm-ı Rabbânî hazretleri buyuruyor ki: “İbâdetlerin en üstünü, namâz kılmaktır. Namâz, dînin direğidir, mü’minin mi’râcıdır. O hâlde, onu iyi kılmaya gayret etmelidir. Farzlarını, sünnetlerini, edeblerini, istenildiği ve lâyık olduğu gibi yapmalıdır. Namâzda tumânînete yani rüküda, secdelerde, kavmede, celsede,…

Devamını oku

“Zerre kadar îmânı olan…”

Mü’minlere mükâfât ve ni’met için hazırlanmış olan Cennet ve kâfirlere azâb için hazırlanmış olan Cehennem, şimdi vardır. Her ikisini de, Allahü teâlâ, yoktan var etmiştir. Kıyâmette her şey yok edilip, tekrâr yaratıldıktan sonra ebedî olarak varlıkta kalacaklar, hiç yok olmayacaklardır. Suâl ve hesâptan sonra, mü’minler Cennete girince, burada sonsuz kalacaklar,…

Devamını oku

“Ümmetim, rahmet olunmuş ümmettir”

Muhammed aleyhisselâm, peygamberlerin en üstünü, âlemlerin rahmetidir. Söz birliği ile, bütün insanların ve cinnin Peygamberidir. Başka Peygamberler belli bir zamânda, belli bir memlekette Peygamberlik yaptı. Muhammed aleyhisselâm ise, yeryüzündeki bütün insanlara ve cinne kıyâmete kadar Peygamber olarak gönderilmiştir. PEYGAMBERLERİN EN ÜSTÜNÜMahlûklar içinde ilk olarak Muhammed aleyhisselâmın rûhu yaratılmıştır. Allahü teâlâ, Onun…

Devamını oku