Dünyadakiler değersiz ve geçicidir

Ahıretteki sayısız ve sonsuz saâdetler ve çok acı, nihâyetsiz felâketler karşısında dünyânın gelip geçici zevk ve acılarının hiçbir değeri yoktur. Bunu çok iyi anlayan sâlih kimseler, günlerini boş yere geçirmemişler, oyun ve eğlenceye sarf etmemişlerdir. Zira zevk ve safâ yeri,  Cennettir. Burada, Allahü teâlânın râzı olduğu, beğendiği şeyleri yapmak, sâlihlerle…

Devamını oku

İyi bir insan, herkese iyilik eder

Dünyada iyi, faydalı, kötü, zararlı şeylerle karışıktır. Saâdete, rahat ve huzûra kavuşmak için, hep iyi, faydalı şeyleri yapmak lâzımdır. Allahü teâlâ çok merhametli olduğu için, iyi şeyleri kötülerden ayıran bir kuvvet yarattı. Bu kuvvete akıl denir. Temiz ve sağlam olan akıl, bu işini, çok iyi yapar, hiç yanılmaz. Günâh işlemek,…

Devamını oku

Ölüyü değil ölü kalbleri diriltmek!..

Dinimizde esas olan, üstün olan, ölüleri diriltmek değil, ölü kalbleri diriltmektir. Bunun için Ehl-i sünnet âlimleri, evliyânın büyükleri, hep ölü kalbleri diriltmeye, hasta rûhları tedâvî etmeye ehemmiyet, önem vermişlerdir. Bu konuda Muhammed Pârisâ hazretleri buyuruyor ki: “İnsanların çoğu ölüleri dirilteni büyük bildiğinden, Allahü teâlâya yakın olanlar, bunu yapmak istemeyip, ölü…

Devamını oku

Sevenin rahatlığı, rahatsızlıktadır!..

Allahü teâlânın sevdiklerinin ve Allahü teâlâyı sevenlerin dirilerini ve ölülerini seven kimse, büyük saâdete, iyiliklere kavuşur. Onları sevmek, onların düşmanlarına karşı ve onları kötüleyen câhillere karşı, onları savunmak, övmek demektir. Dünyâya düşkün olanların en kötüleri, Allahü teâlânın sevdiklerini, evliyâyı kötüleyenlerdir. Dünyâya düşkün olmak, bütün kötülüklere yol açar. Hased, hırsızlık, rüşvet,…

Devamını oku

Allahü teâlâya öyle ibâdet ederim ki…

İbâdetlerin doğru olması için, nasıl yapılacaklarını öğrenmek ve öğrendiklerine uygun olarak yapmak lâzımdır. İhlâs, gerek beden, gerekse mal ile yapılan farz veyâ nâfile bütün ibâdetleri, meselâ hayrât ve hasenât yapmayı, Müslümânları sevindirmeyi, onları sıkıntıdan kurtarmayı, zikri, istiğfârı Allahü teâlânın rızâsı için yapmaktır. Mal, mevki, hürmet, şöhret kazanmak için yapılan ibâdette…

Devamını oku

Bir gece hayırlı bir iş yaptım…

İnsanlara önce lâzım olan, doğru olarak inanmak, îmân etmektir. Bundan sonra gelen birinci vazife ise, emirlere uymak ve yasaklardan kaçınmaktır. Haşr sûresinin 7. âyetinde meâlen; (Resûlümün getirdiklerini alınız ve yasak ettiklerinden kaçınız!) buyuruldu. Bu âyet-i kerîme, İslâmiyete uymanın lâzım olduğunu göstermektedir. Zümer sûresinin 3. âyetinde de meâlen; (Biliniz ki, Allahü…

Devamını oku