İbâdetleri ihlâs ile yapmalıdır

İmânı olan ve harâmlardan sakınıp, ibâdetlerini yapan kimseye, Müslümân denir. Dünyâ ve âhıret saâdetine kavuşmak, îmân etmekle, Müslümân olmakla mümkündür. İmân, belli altı şeye ve bütün emir ve yasakların hepsine inanmak demektir. Allahü teâlâ, kendisine doğru olarak îmân edip itâat eden kulundan râzı olur ve onu sever. Allahü teâlânın râzı…

Devamını oku

Allahü teâlânın rızâsına kavuşmak

Dünyâ ve âhıret saâdetlerinin başı, en iyisi, Allahü teâlânın rızâsına, sevmesine kavuşmaktır. Buna kavuşabilmek için, evvelâ ehl-i sünnet âlimlerinin bildirdikleri gibi îmân etmek, sonra harâmlardan sakınmak, farz olan ibâdetleri yapmak ve sâlih olan müminleri sevmek lâzımdır. Bunları da, ihlâs ile yapmalıdır. İhlâs, Allahü teâlâdan başka hiçbir şeyi sevmemekle, yalnız Onu…

Devamını oku

Oruç; sadece yemeyi içmeyi terk değildir!

Allahü teâlâ, îmân edenlere, senede bir ay ramazân-ı şerîf ayında gündüzleri oruç tutmayı emretmiştir. Cenâb-ı Hak, bu emri sebepsiz vermemiştir. Oruç, insanlara hem maddî, hem de mânevî faydalar sağlamaktadır. Bütün bir sene, çeşitli yemekleri eritmek için, yorulan insan midesi ve bağırsakları, senede bir ay dinlenerek sağlığını korumuş olur. Bu, maddî…

Devamını oku

Ya hayır söyle veya sus!

Dil, büyük bir nimettir. İyiliği de kötülüğü de büyüktür. Cennete de, Cehenneme de götürür. Cirmi küçük, cürmü ise büyüktür. Îmân ve küfür dildeki ifadeden anlaşılır. Dil ile, ya hak veya bâtıl konuşulur. İnsanda bulunan diğer uzuvların sahası, dil gibi geniş değildir. Bir kimse Peygamber efendimize; -Ya Resûlallah! Cennet’e götürecek bir…

Devamını oku

Herkes mesûd olmak ister ama…

Allahü teâlâ insanları yarattı ve her insanın saâdet içinde, mesûd olarak yaşamasını istediğini de bildirdi. Mesûd olmak, râhat, üzüntüsüz yaşamak demektir. Müslüman olsun veya olmasın her insan, mesûd olmayı, rahat, üzüntüsüz yaşamayı istemektedir. Yaratan da, yaratılan da aynı şeyi istemekte olduğu hâlde, mesûd, rahat, üzüntüsüz olan kimse, pek azdır. Allahü…

Devamını oku

Ramazân ayını fırsat bilmelidir

Ramazân, kelime anlamı itibariyle yanmak demektir. Çünkü bu ayda oruç tutan ve tövbe edenlerin günâhları yanar, yok olur. Buhârîde bildirilen bir hadîs-i şerîfte; (Bir kimse, ramazân ayında oruç tutmayı farz bilir, vazîfe bilir ve orucun sevâbını, Allahü teâlâdan beklerse, geçmiş günâhları affolur) buyurulmuştur. Ramazân ayında oruç tutmanın, Allahü teâlânın emri…

Devamını oku