Peygamberler gelmeseydi!..

Her peygambere emrolunan ibadetler, namaz ve oruçlar ayrı ayrı olabilir fakat bu imanın altı şartı hususunda aralarında hiçbir ayrılık yoktur. Aklımıza kalsaydık; iyi ile kötüyü, hayır ile şerri ayırt edemezdik. Gözlerimizle görmediklerimizi bilemezdik. Mesela; imanın şartlarından bir tanesi olan meleklere imanı nasıl elde edebilirdik? Rabbimizi ve O’nun sıfatlarını, kıyâmet gününü,…

Devamını oku

Allahü teâlâ, duâ edenleri sever…

İmâm-ı Şa’rânî hazretleri naklediyor: Benim ilk hocam İmâm-ı Şenâvî hazretleridir. Beni talebeliğe ilk kabul ettiğinde Ahmed Bedevî hazretlerinin kabrine gittik önce. Bu zâta hitâben; “Efendim, bu kişi, bizim sevdiklerimizdendir. Yüksek himmetinizle bunun da kalbini nurlandırınız” diye arz etti. O an ses geldi kabirden. Büyük velî ona cevâben; “Peki, olur evlâdım”…

Devamını oku

Anne ve babasına iyilik edenin ömrü uzun olur

“Allahü teâlâ, babasına söğene lanet etsin. Allahü teâlâ, annesine söğene lanet etsin.” Alî bin Muhassin et-Tenûhî hazretleri hadîs âlimlerindendir. Kâdî Ebû Alî Muhassin et-Tenûhî’nin oğludur. 355 (m. 966)’da Basra’da doğdu. Bağdat’a giderek devrinin meşhur âlimlerinden ilim tahsil ettikten sonra kadılık mesleğine intisap ederek Medâin, Azerbaycan, Beredân ve Karmîsîn gibi yerlerde…

Devamını oku

İslâmın yayılmasına hizmet etmek…

Ehl-i sünnet âlimlerinin kitaplarını, sözlerini yaymak için, keramet sahibi olmak, âlim olmak şart değildir. Sual: İslâm dininin doğru olarak öğrenilmesi ve bu bilgilerin insanlara ulaştırılması konusunda, kadın, erkek her Müslüman sorumlu mudur? Cevap: Bu konuda İmâm-ı Rabbânî hazretleri Mektûbât kitabının 1. cilt, 193. mektubunda buyuruyor ki: “Bugün Müslümanlar kimsesiz kaldı.…

Devamını oku

Felsefecilerin bozuk fikirleri…

Hakiki âlimler, felsefecilerin küfürlerine sebep olan yanlış inanışlarını bildirmişlerdir. Sual: Batı’nın filozof diye bildiği felsefecilerin kitaplarını ve bu kitaplardaki bozuklukları, Müslümanlar mı tercüme ederek ortaya çıkardılar? Cevap: Beşinci Abbâsî halifesi Hârûnürreşid zamanında, Bağdat’ta Dâr-ül-hikmet isminde bir müessese kurulmuştu. Bu müessese büyük bir tercüme bürosu idi. Yalnız Bağdat’ta değil, Şam’da, Harran’da,…

Devamını oku

Evliyâya düşmanlık etmek!..

Seyyid Ahmed Bedevî hazretlerinin büyüklüğüne inanmayan kimseler vardı o devirde. Bir âdet vardı. Her sene, belirli bir günde, bu zâtın kabri başında mevlid cemiyeti tertip edilirdi. Ve bu cemiyete çok kimseler gelirdi uzaktan yakından. Büyük kalabalık olurdu. Bir vâli, bu zâta düşmanlığından, mevlid cemiyetine katılmak isteyenlere izin vermez ve göndermezdi…

Devamını oku