Bütün ibâdetlerini kusurlu bil!..

“İbâdet yapanların kendilerini beğenmeleri, fâsıkların günahlarından daha kötü ve daha zararlıdır!” Lâli Mehmed Fenaî Efendi, Gülşenî tarikati şeyhlerindendir. 1002 (m. 1592)’de Kastamonu’da doğdu. Memleketi Kastamonu’da bir süre tahsil gördükten sonra İstanbul’a oradan da Edirne’ye gitti, Gülşenî şeyhlerinden Sırrî Mehmed Efendi’ye intisap edip kendisinden hilâfet aldı ve talebe yetiştirdi. Hasan Sezâî…

Devamını oku

Van’dan doğan ve hiç batmayan güneş…

Tasavvuf ilminin mütehassısı, Abdülhakîm Arvâsî hazretleri, 1865’te Van-Başkale’de doğdu… 27 Kasım 1943’te Ankara’da vefât etti… Dün; zahir ve batın (kalb) ilimlerinde kâmil, dört mezhebin fıkıh bilgilerinde mâhir, büyük âlim ve velî Seyyid Abdülhakîm Arvâsî hazretlerinin “rahmetullahi teâlâ aleyh” vefat yıl dönümüydü… Tasavvuf ilminin mütehassısı, bu mübarek zat 1865 (H.1281)’te Van-Başkale’de…

Devamını oku

“Ey nefsim, niçin kırdın onu?!.”

Evliyânın büyüklerinden Abdullah-i Mürteiş hazretleri, bir gün evinin önünde oturuyordu ki, bir genç gelip para istedi ondan. Ama bir şey vermedi. Zîra gencin üzerinde yeni bir elbise vardı ve hiç de fakîre benzemiyordu. Hattâ kalbinden; “Bu niçin dileniyor? Yaşı henüz genç, sakat değil, elbisesi yeni. Bu hâlde dilenmek ona yakışıyor…

Devamını oku

“Onlar ne isrâf, ne de cimrilik ederler…”

Allahü teâlânın, kullarının nasıl olmasını istediği Kur’ân-ı kerimde ne güzel açıklanmaktadır Şemsüddîn Muhammed Şirbînî hazretleri Şâfiî fıkıh âlimidir. Mısır’ın Şirbîn köyünde doğdu. Tahsil için Kahire’ye gitti. Zekeriyyâ Ensârî ve Şehâbeddin Remlî’nin derslerine devam etti. İcazet aldıktan sonra Mansûrî Külliyesi’nde tefsir hocalığına tayin edildi. 977 (m. 1570)’de Kahire’de vefat etti. “Muğni’l-muhtâc”…

Devamını oku

Müminleri zaferden zafere koşturan güç neydi?

Müslümanlar; sayıları yüz binleri bulan, tam techizatlı, geçtikleri yeri sarsacak kadar güçlü İran, Bizans ve Mısır ordularını mağlup etmiştir… Tarihte Araplar, Müslüman olmadan önce, neredeyse dünyadan tecrit edilmiş bir milletti. Çöl bir taraftan, yarımadayı üç yönden kuşatan denizler bir taraftan, medeni dünyadan uzak kalmasına sebep teşkil ediyordu… O derece bölünmüş,…

Devamını oku

Namaz kılanın önünden geçmek!

Önünden geçene, işaretle, yüksek okumakla mâni olmak caiz ise de, mâni olmamak iyidir. Sual: Namaz kılacak olan bir kimse, namaz kılarken önünden insanların geçme durumu varsa, ne yapması gerekir? Cevap: Set, sedir gibi yüksek şeyler üzerinde namaz kılanın, önünden, aşağısından geçen kimsenin, başı namaz kılanın ayaklarından yukarı olursa günaha girer.…

Devamını oku